Kişinin, kendisine özgü belirli karakterleri içeren sembolleri belirterek, imza atabileceği gibi, ad ve soyadını bizzat el yazısı ile yazmak suretiyle de imza atabileceği- Borçlunun, daha önce “ad ve soyadını yazarak imza atmak“ şeklinde bir alışkanlığı bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği-
Takip talebi ve ödeme emrinde “borçlu” olarak gösterilen ve kendisine ödeme emri gönderilen kişinin açtığı davanın dinlenmesi gerekeceği “aktif dava ehliyeti ve hukuki menfaati bulunmadığı” gerekçesiyle,” açılan davanın reddine” karar verilemeyeceği-
“Vekaleti olmadığı halde kendisine örnek:10 ödeme emri gönderilemeyeceğini” ileri sürerek icra müdürlüğünün işlemini şikayet konusu yapmış olan kişinin bu şikayetinin yedi günlük süreye bağlı olduğu-
Senette mevcut olan çıkıntı veya silintinin, ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkar halinde yok hükmünde olduğu; senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanmış olması gerekeceği; atılan imzanın ya da yapılan parafın inkarı halinde, icra mahkemesince bunlar üzerinde yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılması ve imzanın/parafın ilgili borçluya ait olmadığının saptanması halinde, düzeltme yok sayılarak, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirilmesi gerekeceği-
“Borçlu şirketin temsilinin çift imza ile mümkün olduğunu, takip konusu çeklerin ise tek imza ile düzenlenmiş olduğunu” bildirmiş olan borçlunun bu bildiriminin “borca itiraz” niteliğinde olduğu; icra mahkemesince bu itirazın yerinde bulunması halinde “takibin iptaline” değil “takibin durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra dosyasına sunmuş olduğu “protokol”de açıkça “takip konusu senedin teminat senedi olduğu” belirtilmiş olduğundan, icra mahkemesince, bu protokol altındaki imzanın alacaklıya gösterilip, imzaya karşı diyeceği sorularak, alınacak cevaba göre bir karar verilmesi gerekeceği-
“Tanzim yeri” gösterilmeyen ve “tanzim edenin ad ve soyadı yanında bir yer ismi de bulunmayan” senedin “bono” sayılmayacağı ve bu durumda on yıllık zamanaşımı süresinin söz konusu olacağı-
Takip konusu senet aslı ve tasdikli örneği (fotokopisi) takip talebine eklenmeden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı-
Hakkında, borçlu murisin mirasçısı sıfatıyla icra takibi yapılan borçlunun, ”mirası reddettiğini” bildirerek “takibin iptalini” icra mahkemesinden isteyebileceği, borçlunun bu başvurusunun İİK.’nun 16.maddesi kapsamında “şikayet” sayılacağı, bu konudaki şikayetin ise taraf ehliyetine ilişkin olması nedeniyle süreye bağlı olmadan yapılabileceği-