Çeke dayalı takiplerde, keşidecinin karşılıksız çıkan çek bedelinin tamamı üzerinden, %5 oranında çek tazminatı ile sorumlu tutulması gerekeceği-
Borçlunun, kendisini temsilen vekiline çek yetkisini verdiğinin anlaşılması halinde, vekil tarafından imzalanan çekler yönünden borçlu asilin de sorumlu olacağı-
Yabancı para alacağı yazılı olan bonolara dayalı takipte, alacaklının “devlet (kamu) bankalarınca, yabancı para ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranına göre” faiz isteyebileceği-
Çekin ön yüzünün, birbirine paralel iki çizgi ile çizilmiş olmasının, çek niteliğine etkili olmayacağı çek bedelinin ödendiği anlamına gelmeyeceği-
Asliye Ticaret Mahkemesince, menfi tesbit davası sırasında verilmiş olan “…..yapılacak takiplerin durdurulmasına…” ilişkin tedbir kararı çerçevesinde, icra mahkemesince “yapılmış olan takibin iptaline” değil “durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Görüldüğünde ödenecek bononun, ibrazında ödeneceği; böyle bir bononun tanzim tarihinden itibaren bir yıl içinde ibrazının gerektiği; bu sürenin geçirilmiş olması, başka bir anlatımla bononun tanzim tarihinden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibraz olunmaması halinde, müracaat borçlularının (lehtar ve cirantaların) borçtan kurtulacağı; böyle bir durumda “bono” niteliğinde bir değişiklik olmaz ise de, bononun tanzim eden keşideci ve avalistler yönünden sorumluluğun devam edeceği, sadece bono, ibraz süresinin son günü ibraz edilmiş sayılacağından, üç yıllık zamanaşımı süresinin de, tanzim tarihinden itibaren bir yıllık sürenin bitiminden başlayacağı-
Çeklerde, hamilin cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu müracaat hakkının, ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekte zamanaşımına uğrayacağı – Çekte keşide yeri ile muhatap bankanın aynı yer olması halinde, ibraz süresinin, keşide tarihinden itibaren on gün olduğu-
Adi ortaklıklarda, ortaklığı idare yetkisi bulunan temsilcinin yapacağı işlemlerin, ortakları üçüncü kişilere karşı eşit olarak sorumlu kılacağı-