Borçlunun birden fazla olması halinde, bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabileceği ve bu durumda diğer borçlunun yetki itirazında bulunamayacağı; ancak bu hükmün yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali için olduğu (İcra takibinde, birden fazla borçlu bulunması halinde, bunlardan birinin ikametgahının bulunduğu yerde ( ve onun için genel yetkili icra dairesinde) takipte bulunulabileceği, borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde bu hükmün uygulanamayacağı)-
Kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde, tarafların yetkili icra dairesini belirleyebilecekleri; bu konuda “yetki sözleşmesi” yapabilecekleri gibi, yetkili kıldıkları icra dairesini bono metnine de yazabilecekleri-
Yöneticinin, kat maliklerine karşı bir vekil gibi sorumlu olduğu; takip konusu bonoların düzenlendiği tarih itibariyle yöneticinin kat maliklerini temsil ederken, kat malikleri kurulu tarafından kendisine kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verildiği isbat edilmedikçe, bu bonolardan dolayı yöneticiliğin sorumlu olmayacağı, senedi imzalayan kişinin şahsen sorumlu olacağı (Kat malikleri kurulu tarafından, yöneticiye kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verildiği ispat edilmedikçe, yöneticinin düzenlediği bonodan, bonoyu düzenlemiş olan yöneticinin şahsen sorumlu olacağı)-
Bononun ön yüzüne atılan ikinci imzanın “aval” olarak değerlendirilmesi gerekeceğinden, takip konusu senedi düzenlemiş olan ve şirket kaşesi dışında senet üzerine ayrıca atılmış olan ikinci imzanın senedi düzenleyen şirket temsilcisinin şahsi sorumluluğunu gerektireceği-
İcra mahkemesindeki borca/imzaya itiraz davasında, alacaklı hakkında ağır ceza mahkemesinde açılmış olan “resmi belgede sahtecilik yapılması” konusundaki kamu davasının sonucunun bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenmesi gerekeceği-
Takip konusu çekin zamanaşımına uğramış olduğunun saptanması halinde, işin esası incelenmeksizin karar verilmiş olduğundan, mahkemece alacaklı aleyhine ayrıca tazminata hükmedilemeyeceği - İcra mahkemesine ‘’itiraz” ve “şikayet” olarak yapılan başvurular sonucunda harç ve vekalet ücretine maktu olarak hükmedileceği-
Vekile verilen vekaletnamede açıkça “çek imzalama yetkisi” verilmişse de “bono düzenleme yetkisi” verilmemiş olduğundan, vekilin vekaleten düzenlediği bonoya dayalı olarak yapılan takibe yönelik itirazın kabul edilerek “takibin durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senedinden kaynaklanan borcun “aranacak borç”lardan olduğu, ancak düzenlenen bonoda birden fazla icra dairesinin “yetkili icra dairesi” olarak saptanabileceği-
Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin yirmi yıl olduğu; fon alacakları için geçerli olan zamanaşımı süresinin, fon alacağını temlik almış olan Varlık Yönetim Şirketleri için de geçerli olacağı-
Çeklerin kaybolması nedeniyle açılan davada verilmiş olan iptal kararının, bir ilam değil tesbit kararı niteliğinde olduğu, bu kararın hasımsız olarak verilmiş olması nedeniyle davada taraf olmayan iyiniyetli üçüncü kişileri bağlamayacağı-