İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - III - KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ: > - A) Haciz yolu ile takip: > Madde 168 - Ödeme emri
Kural olarak, faize faiz yürütülmesi yasaklanmış ise de, “ödünç para verme işleri”,”bankalar”,”tasarruf sandıkları” ve “tarım kredi kooperatifleri” hakkındaki hükümler saklı tutulmuş olduğundan, bu konudaki alacaklı kooperatifin bağlı olduğu Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğinin, kooperatif ortakları lehine değişik tarihlerde yayımladığı genelgelerdeki düzenlemelerin de dikkate alınarak bir sonucu varılması gerekeceği-
Alacaklı vekili tarafından, takip talebinden sonra “borçlunun tebligata yarar adresinin araştırılmasını istemesi”nin ve daha sonra da “borçlunun yeni adresine ödeme emri tebliğini istemesi”nin, takibin devamını sağlamaya yönelik icra takip işlemleri niteliğinde olmaları nedeniyle zamanaşımını keseceği-
% 5 çek tazminatından sadece muhatap banka nezdinde karşılığı bulunmayan keşidecinin sorumlu olduğu, cirantanın bu konuda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı-
Çeke dayalı takiplerin; “çekin keşide edildiği yerde”, “muhatap bankanın bulunduğu yerde” ya da “borçlunun ikametgahının bulunduğu yerde” icra takibinde bulunulabileceği gibi, “sözleşilen yerde” de icra takibi yapılabileceği-
Çeke dayalı olarak aynı yerde icra takibinde bulunulmasından sonra, icra dairesinin yetkisinin, beş günlük itiraz süresi içinde yetki itirazında bulunmamış olan borçlu hakkında kesinleşeceği fakat bu süre içinde yetki itirazında bulunmuş olan borçlu hakkında ise kesinleşmeyeceği-
Bir ticari mümessilin, kambiyo senedi tanzim edebilmesi için açıkça bu konuda yetkilendirilmiş olmasının gerekmediği- Vekile, vekaletname ile tanınan kapsamlı yetkiler nedeniyle, vekilin “ticari mümessil” sıfatını kazanıp kazanmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- Ticari senetlerin, ticari işletme ile olan ilgisi iyiniyetli üçüncü kişiler tarafından kolaylıkla anlaşılabileceğinden, ticari mümessilin imzaladığı senetlerin, iyiniyetli üçüncü kişiler bakımından işletmeyi bağlayacağının kabul edilmiş olduğu-
Bir kambiyo senedine dayalı olarak takip yapılabilmesi için, takibe konu senedin unsurlarının tedavüle çıkarılıncaya (takibe konuluncaya) kadar tamamlanmış olması yeterli olduğundan, tedavüle (takibe) konulmadan önce senede yazılmış olan –yetkili icra dairesini belirten- “Kocaeli” ibaresinin geçerli olup, senedin burada icraya konulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Borçlu tarafından ileri sürülen “takip dayanağı senetlerin bedelsiz olduğu”, ”senetlerden ikisinin de takipten önce zamanaşımına uğradığı”, ”senedin anlaşmaya aykırı doldurulmuş olduğu” iddialarının “borca itiraz” niteliğinde olduğu- Borca itiraz üzerine icra hakiminin mutlaka duruşma yapmak zorunda olduğu- Tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmezler veya alacaklı gelerek “davayı takip etmeyeceğini” bildirirse, mahkemece “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verileceği-
Borçlunun birden fazla olması halinde, bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabileceği ve bu durumda diğer borçlunun yetki itirazında bulunamayacağı; ancak bu hükmün yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali için olduğu (İcra takibinde, birden fazla borçlu bulunması halinde, bunlardan birinin ikametgahının bulunduğu yerde ( ve onun için genel yetkili icra dairesinde) takipte bulunulabileceği, borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde bu hükmün uygulanamayacağı)-