Borçlunun açtığı menfi tespit davasında alacaklının yargılamaya katılarak def’i yoluyla alacaklı olduğunu ileri sürmesi halinde bu davanın, bu nedenle zamanaşımını kesebileceği, zamanaşımının kesilmesi için mutlaka def’inin ileri sürülmesi gerekeceği, menfi tespit davasının kesinleşmesine kadar zamanaşımının işlemeyeceği-
Senette belirtilen özel yetkili yerde -HUMK. mad. 20 çerçevesinde- takip yapılabileceği, bu nedenle yetki itirazının reddi gerekeceği (Not: 6100 s. HMK.'nun 17. maddesindeki yeni düzenlemeyle tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu)-
Anonim şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olması için aksine esas mukavelede hüküm olmadıkça temsile yetkisi olanlardan ikisinin imzası gerektiği, şirket cirosu altında tek imza var ise, tek imza atan şahsen sorumlu olup, şirket hakkındaki takibin iptali gerekeceği-
Vekilin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için özel yetkiye sahip olması gerektiği gibi, ticari vekilin böyle bir taahhüt altına girmesi de özel yetkinin bulunmasına bağlı olacağı, ancak ticari mümessilin böyle bir özel yetkisi olmadan kambiyo taahhüdünde bulunabileceği, itiraza konu çekte ciranta özel yetkili ticari mümessil olmadığından, şirket hakkında takip yapılamayacağı-
Çekin kapatılmayan miktarının % 10 oranında ki tazminatı ödemekle yükümlü olan kişinin keşideci olduğu, cirantalara bu konuda sorumluluk yüklenemeyeceği-
Keşidecinin imzası bulunmayan senetten aval sorumlu tutulamayacağından, avalin bu hususa yönelik itirazının kabul edilmesi gerekeceği-
Hakkında takip yapılanın, “senedi zoraki şekilde karalama şeklinde imzaladığı” iddiası vârit olsa bile, senedin arkasında ciranta olarak da imzası bulunduğundan, ciro imzası ile sorumlu olacağından, itirazın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bonoya dayalı olarak icra takibi yapabilecek icra daireleri- Alacaklının, bononun tanzim yerinde takip başlatabileceği, bu nedenle buranın yetkisine yönelik yetki itirazının reddi gerekeceği-
"Ödeme emri ve kıymet takdiri tebligatlarının usulsüz yapıldığına" dair şikayetlerin araştırılıp, tebligatın süresinde olduğunun tespiti halinde, TK'nın 32.maddesi uyarınca tebliğ tarihinin belirlenerek yetki itirazının süresinde olup olmadığının araştırılacağı-