Senet altında bulunan imzaya yapılan şikayetin İİk'nın 168/4 maddesinde yazılı yasal 5 gün süre içerisinde yapılması gerekeceği-
Borçlunun açtığı menfi tespit davasında alacaklının yargılamaya katılarak def’i yoluyla alacaklı olduğunu ileri sürmesi halinde bu davanın, bu nedenle zamanaşımını kesebileceği, zamanaşımının kesilmesi için mutlaka def’inin ileri sürülmesi gerekeceği, menfi tespit davasının kesinleşmesine kadar zamanaşımının işlemeyeceği-
Borçlunun yaptığı “borcun ödendiği”ne dair itirazın; resmi veya imzası inkar edilmemiş bir belge sunulduğunda kabul edileceği, sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç için verildiğine dair açık atıf yapılmasının zorunlu olacağı, hangi dosyaya karşılık ödeme yapıldığı belli olmayan ödeme belgelerinin kabul edilmeyeceği-
Şikâyetçi dilekçesinde ‘çekte yer alan imzaların müvekkiline ait olmadığını ve borçlu olmadıklarının tespitini istemesi’nin, dilekçenin özünün imzaya itiraz oluşturması nedeni ile “borçlu olmadığının tespiti isteminin menfi tespit davası olması” nedeni ile “icra mahkemesinde görülemeyeceği” ileri sürülerek borçlunun talebinin ret edilemeyeceği-
Kambiyo senetleri üzerine ciranta tarafından konulan "ciro edilemeyceği" kaydının, senedi nama yazılı bir kambiyo senedi haline getirmese de, keşideci tarafından konulan "ciro edilemeyeceği" kaydının, senedi nama yazılı hale getireceği ve bu şekilde nama yazılı hale gelen senedin, ciro edilme imkanı kalmayacağı, ancak "alacağın temliki" yolu ile devredilebileceği ve bu yasağa rağmen cironun "alacağın temliki" hükümlerine tabi olacağı-
Takip konusu belge kambiyo senedi niteliğinde (bono) olduğundan keşideciye ve avaliste karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıl olacağı, zamanaşımının kesilmesi için alacaklının icra dosyasına takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunup takibi işlemsiz bırakmaması ve ayrıca yapılması istediği işlemler için gerekli masrafları yatırması gerekeceği, bu işlemler yapılmadığında icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu bonoda gösterilen özel yetkili yerde takip yapılacağı sair yerde yapılan takiplerde yetki itirazının kabulü gerekeceği- (Not: 6100 s. HMK.'nun 17. maddesindeki teni düzenlemeyle tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu)-
Şirket kaşesi altında bonoyu imzalayan temsilci, açığa da imza attığından, bu iki imza ile şahsen de sorumluluk yüklendiğinin kabulü gerekeceğinden, borca itiraz isteminin reddi gerekeceği-
Takibe konu bonoda vade gösterilmemişse, bu onun “kambiyo senedi” niteliğini yitirmesine neden olmayacağı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasına engel olmayacağı, zamanaşımının da, senedin ibrazından itibaren bir yıllık sürenin bitiminden itibaren başlayacağı-