Borçlunun takip dosyasına kısmi ödemelerinin olması durumunda, alacaklının ödemeye ilişkin kısım ile ilgili harçları ödediğinde, ödeme miktarı üzerine yazılmak suretiyle takibe dayanak çeklerin iadesini talep edebileceği-
İhtiyati haciz kaldırıldığında buna ilişkin yetki kuralları da kalkacağından, çeke dayalı takip "borçlu adresi", "muhatap banka", "keşide yeri" dışında başlatıldığında yetki itirazının kabulü gerekeceği-
Kambiyo senedine bağlı bir borcun süresinin salt yeni bir senetle uzatılmasının yenileme olmayacağı, ne var ki eski kambiyo senedinin iadesi karşılığı daha uzun süreli yeni bir kambiyo senedi verilmesi yönündeki anlaşmanın “yenileme” mahiyetinde olacağı-
Şirketi tek başına temsil yetkisi olan kişinin, şirket kaşesi altına attığı imzadan dolayı şahsi sorumluluğu olmayıp, keşideci şirket adına takip yapılabileceği-
“Takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığı” itirazın her zaman ileri sürülebileceği, zamanaşımını kesen her işlemden sonra yeni bir zamanaşımı süresi başlayacağı, mahkemenin “son işlem tarihi”ni göz önüne alarak karar vermesi gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik itiraz ve sıra cetveli ile ilgili diğer işlemlerin zamanaşımını keser nitelikteki işlemlerden olmayacağı-
Davacı tarafından açılan menfi tespit davasında alacaklı da “alacaklı olduğunu” def’i olarak ileri sürdüğünde, açılan menfi tespit davasının zamanaşımını keseceği-
Takibe konu çekin keşide tarihi itibariyle şirket yetkilileri ve yetkileri saptanmadan borçlu şirketin beyanı ile “takibin durdurulmasına” karar verilemeyeceği-
Borçlu tarafından “temlikin muvazaalı olduğu”ndan bahisle icra mahkemesine yapılacak başvurunun yargılamayı gerektireceği, ancak genel mahkemede ileri sürülebileceği-