Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Maddi olguların saptanmasına ve kesinleşen mahkumiyete ilişkin ceza mahkemesi kararları hukuk hakimi için bağlayıcı olduğundan, ceza mahkemesi kararının beklenmesi gerekeceği-
Bazı senetler takip ve dava konusu olmadığı halde bu senetler hakkında davacının borçlu olduğundan bahisle karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekeceği, öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının dava açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsamakta olduğundan, dava dışı ortakların da bu davaya dahil edilmeleri gerekeceği-
Hukuk ya da ceza mahkemesinde dava açılmış ve o davada mahkemece sahteliği iddia edilen senet hakkında, inkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılmasına ve senedin yazıldığını görenlerin tanık olarak dinlenmesine karar verilmiş ise, senedin dava sonuçlanıncaya kadar hiçbir işleme dayanak yapılamayacağı-
Davalı cevap dilekçesinde deliller kısmında “her türlü yasal delil” demek suretiyle yemin deliline de dayandığından kendisine yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözden kaçırılmasının bozmayı gerektireceği-
İİK.’nun 72. Maddesine göre borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için öncelikle borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan bir icra takibinin bulunması şarttır. Davanın açıldığı 28.02.2001 tarihinden önce başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından davacı borçlu yararına kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği-
Takibe konu bonoda "sondaj sulama suyu için geçerlidir" ibaresi bulunması ve bononun tanzim tarihi itibariyle "YTL" para biriminin henüz kullanılmıyor olması karşısında takibe konu senedin teminat senedi olduğu kabul edilerek, kooperatifin bu senetten ötürü alacağının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu çeklerin toplamının 64.200 TL olup davalı defterlerine göre davacıya borç tutarının 63.242,31 TL olduğu, aradaki fark kadar malın teslim edildiği kabul edildiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Çeklerin muhatap bankaya ibraz edilerek arkalarına "karşılıksızdır" şerhi yazıldıktan sonra davalı bankaya temlik edildiği anlaşıldığından ve bu işlem alacağın temliki hükümlerine tabi olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-