Bono ve emre muharrer senetlerin nitelikleri itibariyle kayıtsız şartsız borç ikrarı içermesi sebebiyle bunun aksini ispat amacıyla dava açan tarafın bu iddiasını kanıtlamasının gerekeceği-
Davaya konu çeklerdeki imzanın ayrıntılı inceleme içeren uzman bilirkişi raporunun esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının eli ürünü olmadığı, bu nedenle çeklerden dolayı sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu çekin teminat çeki olduğu hususu ihtilafsız bulunduğundan artık ödemelerin çekin keşide tarihinden önce veya sonra olmasının bir önemi bulunmakta, havalelerin mevcut bir borcun tediyesine yönelik olarak yapıldığının kabulü geremekte ve davalının bu ödemelerin başkaca bir alacağa yönelik olduğu yolunda savunması varsa ispat külfetinin bu yönden davalıya geçeceği de gözetilerek davacı ödemelerine göre çekin teminat fonksiyonunun devam edip etmediği irdelenip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı tarafça davanın kabul edilmesi, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermiş olmasına göre, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 72. Maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasında mahkemece, HUMK.nun 74. (HMK.nun 26.) madde hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği öz ardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Vadeden sonraki cironun TTK'nun 602 maddesine göre alacağın temliki hükümlerini meydana getirmiş olmasına göre davacının lehtara borçlu olmadığını usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığından bu def 'i davalı hamile karşı ileri süremeyecek olmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Bazı senetler takip ve dava konusu olmadığı halde bu senetler hakkında davacının borçlu olduğundan bahisle karar verilmesinin doğru olmadığı-
Maddi olguların saptanmasına ve kesinleşen mahkumiyete ilişkin ceza mahkemesi kararları hukuk hakimi için bağlayıcı olduğundan, ceza mahkemesi kararının beklenmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekeceği, öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının dava açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsamakta olduğundan, dava dışı ortakların da bu davaya dahil edilmeleri gerekeceği-