Takibe konu çekin keşide tarihi itibariyle yönetim kurulu üyesi olan S. Dündar’ın tek başına temsil yetkisi olmadığı bu nedenle davacı kooperatifin bu çekten sorumlu tutulamayacağı, çeki imzalayan S. Dundar’ın tek başına bu çek bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu senet üzerindeki imzanın davacı temsilcisinin eli ürünü olmadığı, davacı ile davalı arasında temel ilişki bulunmadığından davalının keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığını bilemeyeceği, 5.000 TL.’nin de davacıya iade edildiği gerekçeleriyle davacının takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 5.000 TL.’nin istirdatı konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve davacının tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davaya konu senetlerin "malen" kaydı ile düzenlendiği, taraflarca bu kaydın talil edilmediği, bu halde davacı tarafça malın teslim edilmediği olgusunun ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafça senetlerin bedelsiz kaldığının ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş-
Bono bedeli 9.000 TL olsa da bunun 2.000 TL olarak geçerli olduğunun davalı tarafça bononun arkasına yazılıp imzalandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İİK.’ nun 72/5. maddesi hükmüne göre menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde, davalı alacaklının tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli yapılması gerekir. Somut olayda, davalının icra takibine girişmekte kötü niyeti kanıtlanamadığından davacı lehine tazminata hükmedilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Bilirkişi raporuna göre davacının takibe konu kredi borcundan sorumlu olacağı, ipotek akit tablosunda doğmuş ve doğacak borçları için ipotek verildiğinden davacının dava açmakta haksız olduğu, davalının tazminat talebinin yasal şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava dışı şirket müdürü şirket kararı ile (5) yıllığına şirket müdürü olarak seçilmiş ve bu husus Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş, takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle müdürlük görevinin sona erdiği ve bu nedenle de davacı şirketin sorumlu olmayacağı ileri sürülmüşse de davacı şirket tarafından adı geçen kişinin daha sonra yeniden müdür olarak seçildiğinden, davacı şirketin dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığı yolundaki iddianın dürüstlük kuralına aykırı olduğu- Kambiyo senetlerinin ticari defterlere kaydedilmesi zorunluluğu bulunmadığından defterler üzerinde yaptırılan inceleme sonucuna göre taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olmayacağı-
TTK’nun 690. Maddesi yollaması ile bonolarda uygulanması gereken TTK’nun 592. Maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu tür bono düzenlenirken veya tamamen doldurulmamış bono tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yolundaki iddiaların yazılı belge ile ispat olunmadığı sürece bono geçerliliğini korur. Somut olayda bonoların takibe konulur iken tüm unsurlarının tamam olduğu anlaşıldığından olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülemeyeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-