Dava konusu çekteki keşideci imzasının davacının eli mahsülü olmadığı, davalı yanca davacı aleyhine icra takibine girişilmediğinden davanın kabulü ile çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK.nun 72. maddesinde aranan tazminat koşulları bulunmadığından, , davacının tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Son ödeme tarihinden itibaren istirdat davası açılması için gereken bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunun ve borcun ödenmesi durumunda açılacak davanın menfi tespit davası olmayıp istirdat davası olacağının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki satım akdi feshedilmiş olduğundan herkesin aldığını iade ile yükümlü olduğu, senedin dayanağı olan hukuki ilişkinin hükümsüz kalması dolayısıyla senedin de hükümsüz hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibine konu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki istirdat davası-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Menfi tespit davasında davanın kabulü halinde icra takibinin ayrıca iptaline karar verilmesi gerekmediğinden mahkemece takibin iptali istemini ayrı bir dava gibi nitelendirerek görevsizlik kararı verilmeyeceği-
HUMK’ un m.409/4 (HMK m.150/4) hükmü uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın üç ay içinde yenilenmesi mümkün olduğu, hâkimin, tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu (HMK m.26; HUMK m.74) gibi, davacının usuli talepte bulunabilmesi için hukuki yararının bulunmasının (HMK m.114,I/h) şart olduğu, davacının herhangi bir şekilde çek borçlusu olmadığı çeklerden dolayı da hakkında menfi tespit hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Takip konusu senedin hangi ilişkinin teminatı olduğunun davacı tarafından yazılı belge ile ispat edilmediği, davacının yemin teklif etme hakkından vazgeçtiğinden, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
B.K.’nun 53. Maddesi gereğince, ceza mahkemesinden verilen beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz ise de maddi olgunun saptanmasına ilişkin ceza mahkemesi kararları hukuk hakimini bağlar. Bu durumda, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenerek tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülemeyeceği-
Dava konusu ihtilafın 4077 sayılı Kanun kapsamına girdiği, anılan Kanunun 23. maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-