Davalı hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının ölüm nedeniyle düşürüldüğü, davacı yanca takip konusu çekten dolayı dolandırıldığı ileri sürülmüş olup çekteki keşideci üzerindeki imzaya itiraz edilmediği, davacının iddiasının kanıtlanamadığı, davalının yargılama sırasında öldüğünden yasal mirasçılarının davaya dahil edildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati tedbir talebinde bulunan şirket vekilinin, dava konusu senedin “ödeyecek” bölümündeki ismin yanına “(şirket müdürü)” sözcüklerinin ve adres kısmındaki şirket isminin sonradan eklendiği, böylece şirketin bu senetten dolayı borçlu duruma sokulmak istendiği ileri sürülerek, ihtiyati tedbir talebinde bulunması karşısındaki iddiaların HMK’ nun 209. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği-
Çeklerin taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle verilip aksinin kanıtlanmadığı gibi bu konuda davalıya çıkartılan meşruhatlı davetiyeye rağmen davalı tarafından ticari defter ve belgelerin dosyaya sunulmadığı, çekler karşılığında ürün gönderilmediği ve dava kanıtlandığından, davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Tanzim tarihinde davacının şirketi temsile ve borç altına sokabilme yetkisi bulunduğu kabul edilir ise şirket kaşesi üzerine atılan imzanın şirketi temsilen atıldığı ve şirketi bağlayıcı olduğunun kabulü gerekeceği, aksi halde imza sahibinin şahsi sorumluluğu bulunacağı-
Bizzat davacı defterlerine göre davalıdan iplik almak suretiyle ticari ilişkilerinin bulunduğu, davacının ödeme iddiasını yazılı delillerle ispatlayamadığı, davalı temsilcisinin teklif edilen yemini eda ettiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, “davacı H.H.’nin keşideci şirket yetki temsilcisi olarak borçtan şahsen sorumlu tutulamayacağı, anılan davacı yönünden davanın kabulüne, %40 tazminatın davalıdan tahsiline, davacı A.H. yönünden ise, anılan davacının çekte ciranta olmayıp aval veren konumunda olduğu bu haliyle çekte ciro zincirinden bahsedilemeyeceği gibi kopuk olduğunun da ileri sürülemeyeceği” gerekçesiyle “davanın reddine, %40 tazminatın davacı A.H.’den tahsiline” karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Davacının senette belirtilen miktar kadar borcu olmadığı hususunu eş değer bir yazılı belge ile ispat edemediği, davacının teklif ettiği yeminin davalı tarafından usulüne uygun eda edildiği, ayrıca davacının senette tahrifat yapıldığı yönündeki iddiasının da kesinleşen Tekman C. Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı ile sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine, koşulları bulunduğundan asıl alacak miktarı olan 34.000,00 TL'nin % 40 oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı defterleri usulüne uygun tutulmadığından lehine delil teşkil etmeyeceği, davacı çeklerin teslim edilecek mal karşılığı avans olarak verildiğine ilişkin yazılı delil sunmadığı, yemin deliline de başvurmadığı birleşen dava davalısı Ç. Tekstil Ltd. Şti'nin dava konusu çeki meşru hamil olan dava dışı Ziraat Bankasından temlik alan üçüncü kişi konumunda olduğundan birleşen davanın da dinlemeyeceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine; asıl dava konusu çeklerin ödenmemesi yönünde ve birleşen dava konusu çekle ilgili icra takibi yönünden tedbir kararı verilip uygulanmış olduğundan davalılar lehine %40 tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Davalının dava konusu bonoyu dava dışı O. Y.'a almış olduğu mobilyalara karşılık boş olarak verdiği ve anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-