Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, imza incelemesine esas çekin keşide tarihinden önceki tarihli davacıya ait belge asılları getirtilmeksizin rapor düzenlenmiş olup, söz konusu raporun hükme esas alınamayacağı, mahkemece davacının samimi imzalarını içeren, çek keşide tarihinden önceki tarihli belge asılları getirtilerek, konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla yeniden rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü olan davalı bankanın, kendisinden önceki cirantalara yönelik bilgilere ulaşılarak hukuki yollara başvurulması gerektiği, bu külfeti yerine getirmeyen davalı bankanın haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle, menfi tespit davasının kabulü ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde istirdat davasının açılması gerektiği- Borcun ödenmesi takside bağlanmışsa, 1 yıllık dava açma süresinin son taksidin ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı- İİK. mad 72 uyarınca, fazladan yapılan iştirak nafakası ödemesinin hesabında davacının dava tarihinden geriye doğru son bir yıl içinde ödediği fazla nafaka miktarın tespit edilmesi gerektiği-
Bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, yargılama sırasında davacı vesayet altına alınmış ve kendisine sulh hukuk mahkemesince vasi tayin edildiği, 4721 sayılı TMK 462/8. maddesi uyarınca vesayet makamından davaya devam edilmesi hususunda izin alınması ve vasi aracılığıyla veya vasinin tayin ettiği vekil aracılığıyla davaya devam olunması gerekirken, mahkemece davacının dava ehliyeti sona ermesine rağmen yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kiracının kira ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit talepli açtığı davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Mahkemece reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca davalı yararına nispi vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, eksik vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
HMK'nun yürürlüğünden önceki davalarda davanın açıldığı tarihteki HUMK hükümlerine göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiği-
Davacının, resmi olarak noterde düzenlenen borç ve rehin sözleşmesinden dolayı borçlu bulunmadığının ancak yazılı delille ispatının mümkün olduğu, yine davaya konu bono kambiyo senedi niteliğinde olup sebepten mücerret olması nedeniyle bonodan dolayı da borçlu bulunmadığının yazılı delille ispatı gerekeceği-
Menfi tespit davalarındaki haklılık durumunun dava tarihi esas alınarak belirleneceği-