Dava konusu taşınmazın davalının murisi adına beyanlar hanesine muhdesatı ile yazımının sağlandığı satış protokolünde zikredilmiş olup, davalının yanı sıra protokolün diğer tarafı olan dava dışı kişilerin de mirasçılar olmasına karşın, icra hukuk mahkemelerindeki tahliye davalarının sadece davalı tarafından açıldığı, elbirliği ile mülkiyet ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda tahliye davası açısından bu kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve bu nedenle menfi tespit davasında "tahliyenin durdurulmasına" yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerektiği-
Borçlular vekilinin (keşide tarihi itibariyle şirket yetkilisi tarafından vekalet verilen vekilin) menfi tespit davasında vakıayı ikrar niteliğindeki beyanları dikkate alındığında, icra mahkemesince imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, borçlu şirket yönünden imzaya itirazın reddine hükmedilmesi gerektiği-
Menfi tespit davasının reddine karar verilmesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair hüküm kurulması aranmadan tedbirin kendiliğinden kalkacağı ve İcra Müdürlüğü’nün ihtiyati tedbirin nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğine ilişkin kararının yasaya aykırı olduğu-
Taraflar arasında kambiyo senedinden kaynaklanan takip ilişkisi bulunduğu- Davacı bu dava ile takip kapsamında ödediği bedelin iadesini (istirdadını) davalıdan istemekte olduğundan taraflar arasında takipten sonra ödenen bedelin iadesi isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın; TBK genel hükümler sebepsiz zenginleşme kurallarına göre değil, takip hukuku çerçevesinde İİK m.72 gereği çözümlenmesi gerektiği- Bu nedenle, eldeki davada İİK m.72'de öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiği-
Her ne kadar Adli Tıp Kurumu raporuna göre taahhütnamelerdeki imzaların ..............'ın el ürünü olduğu tespit edilmiş olsa da bu tespite göre adı geçen kişinin borçlu olduğu anlamına gelmediği, kredi kullandırım mahsup fişleri ile hesaptan yapılan ödemeler için düzenlenen kasa tediye fişleri müşteri imzası bulunmadığından bankacılık usul ve esaslarına uygun olmadığı, mesai saati bitiminden sonra yapılan Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2005 aylarını kapsayan kredi açılış kapanış işlemlerinin davacı ................ gıyabında yapıldığı, kredi sözleşmelerine dayanılarak davacıya kredi açıldığı iddia edilen kredilerin kullandırımında müşteri imzası veya talimatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
Uyuşmazlık, icra takibinden dolayı davacının davalıya borcu bulup bulunmadığı ve davacı tarafından davalıya fazla ödeme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır...
Dava, icra takibine konu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, taraflar arasında geçerli ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, takip talebine konu çeklerin davalıya avans olarak verilip verilmediği, bu çeklerin karşılığı olan malların davacıya teslim edilip edilmediği, ispat yükünün hangi taraf üzerinde olduğu noktalarında toplanmaktadır...
Uyuşmazlık, takibe konu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir...