Taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü (İİK. mad. 106,110) iddia edilmemesine karşın, mahkemece "haczin düştüğü" gerekçesiyle "ihalenin feshine" karar verilmesinin hatalı olduğu- İcranın durdurulması kararı (İİK. mad. 22) bulunmadığından, "meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin güncel verilere göre yeniden tespiti talepli açılan davanın devam ettiği, bu nedenle ihalenin usulsüz olduğu" gerekçesiyle "ihalenin feshine" karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece bilirkişi raporu göz önünde bulundurularak meskeniyet şikayetine konu taşınmazın değeri, borçlunun haline münasip alabileceği evin değerinden fazla olduğundan taşınmazın satılarak haline münasip evin alınması için gerekli miktarın borçluya, kalanının ise alacaklıya ödenmesine, taşınmazın haline münasip evi alabileceği değerden az olmamak üzere satılmasına şeklinde hüküm kurulması gerektiği-
Herhangi bir şeyin tamamının veya hissesinin üzerinde adi ortaklığın mülkiyetinin var olabilmesi için, bu şeyin adi ortaklık adına kayıtlı olması gerektiği-
Köy tüzel kişiliğinin mallarının haczedilemeyeceği, bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
Hacze konu klimaları belediyenin bulunduğu yer iklim koşulları gözönüne alındığında kamu hizmetinin yapılması için zorunlu olan eşyalardan bulunmadığından, haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği- Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
AİHS. gözetilerek Belediye Kanunu'nun 15/9 maddesinin dar yorumlanması gerektiği- Şikayete posta çeki hesabına ilişkin olarak, bazı isimlerin hesaba yatırdığı para ile “kira bedeli” adı altında hesaba yatan paraların ne amaçla yatırıldığı araştırılarak, gerekirse, Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak haczedilen paraların niteliklerinin belirlenmesi, hesapların havuz hesabı olduğunun saptanması halinde haczedilmezlik şikayetinin reddi, hesaplardaki paraların, vergi, resim, harç veya bu hükümde olmaları halinde ise haczedilemeyeceği gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
5393 s. Belediye Kanunu'nun 15/son fıkrasındaki, "haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağı"na dair kısmının iptal edilmiş olması nedeniyle aynı maddede yer alan "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczinin mümkün olduğu-
Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamak için zaruri olan arazinin haczedilemeyeceği- Borçlunun daha önce ipotek koydurduğu taşınmazı hakkında, sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerde, borçlunun daha sonra bu yerle ilgili olarak haczedilmezlik iddiasında bulunamayacağı- Mahkemece ipoteğin zorunlu ipotek nevinden olup olmadıklarının, zorunlu ipotek olmasalar bile haciz tarihi itibariyle ipoteklere konu borçların ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, dosyada yer alan borçlu hakkında kolluk araştırması yaptırılmak suretiyle borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tespit edilmesi, bu kişilerin borçlu ile birlikte yaşayıp yaşamadıklarının, geçimlerini nasıl temin ettiklerinin , sosyal ve ekonomik durumlarının saptanması, daha sonra taşınmazlar yönünden mahallinde yeniden uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, bir diğer parsele ilişkin düzenlenen rapor da gözetilerek şikayete konu taşınmazların tamamını kapsar şekilde bilirkişilerden rapor alınması, şikayetçi borçlunun halen oturduğu köyde yıllık geçinebileceği miktarın saptanması, haciz konulan borçlu adına müstakilen ve hisseli olarak kayıtlı arazilerin tümünün yılda ne kadar gelir getirebileceğinin belirlenmesi, borçlunun kendisinin ve ailesinin geçimi için gerekli olan arazi miktarının hesaplanmasında ,şikayet tarihinde hacizli taşınmazlardan temin edilen gelirler yanında borçlunun haciz dışı başkaca taşınmazlarından sağladığı gelirleri ile elde ettiği diğer gelirlerinin de birlikte değerlendirilmesi ve bu suretle haczedilemeyeceği ileri sürülen taşınmazlara borçlunun kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini karşılamak bakımından ihtiyacı bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve buna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Takip ve haciz tarihi, 6552 s. K.'nun yürürlük tarihinden öncesine ait olup Anayasa Mahkemesi de yasanın geçici 8. maddesini iptal ettiğinden, anılan yasa maddesinin artık şikayete konu takip dosyasındaki haciz işlemlerine uygulanamayacağı, ayrıca 5393 s. K.'nun 15/son fıkrasındaki, haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair kısmının iptal edilmiş olması nedeniyle aynı maddede yer alan "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczinin mümkün olduğu-