Borçlunun sosyal ve ekonomik durumu ile ilgili zabıta araştırması yapılmadan ve borçlunun haline münasip meskeni edinebileceği miktar bildirilmeden hazırlanan raporda sadece şikayete konu taşınmazın şikayetçinin haline münasip olmadığı, evin değerinden takip talebinde yer alan alacak miktarı çıkarılınca kalan bakiye miktar ile haline münasip ev alabileceğinin belirtildiği anlaşılmakla, bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı- Bilirkişiden ek rapor alınarak borçlunun görev ve sıfatı, eğitim durumu dikkate alınmadan bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi, bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin niteliğini gösterir bilgi ve belgelerin (ipotek akit tabloları, kredi sözleşmeleri); ipotek alacaklısının takip dosyasına ve mahkemeye ipotekle ilgili sunduğu yazıların; ipoteğin haciz tarihi itibariyle mevcut olup olmadığının ve ipotek borcunun haciz tarihi itibariyle ödenip ödenmediğinin bankadan sorularak karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın yerde meskeninin bulunması zorunlu olmadığı ve mahkemece "meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile taşınmazın değeri, haline münasip alabileceği evin değerinden fazla olduğundan İİK. 82/3 maddesi gereğince taşınmazın satılarak haline münasip evin alınması için gerekli miktarın borçluya, kalanının ise alacaklıya ödenmesine, taşınmazın haline münasip evi alabileceği değerden az olmamak üzere satılmasına", şeklinde hüküm kurulması gerekeceği -
Borçlunun şikayete konu meskende kimlerle beraber kaldığı ve yine bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bulunup bulunmadığı konusunda araştırma yapılmaksızın bilirkişi raporu alınarak haline münasip meskenin değerinin belirlendiği ve bilirkişi raporunda borçlunun haline uygun meskeni alabileceği semtin belirtilmediği anlaşıldığından mahkemece, borçlunun nüfus kaydı da getirtilerek, öncelikle kolluk marifetiyle bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılıp ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Adi ortaklığı oluşturan şirketlerden birisi olan borçlu şirketin borcundan dolayı, adi ortaklığın istihkak alacağı üzerine haciz konulamayacağı-
Tasarrufun iptali davasında şikayetçinin davanın tarafı olarak yer almadığı, tasarrufun iptaline yönelik kararın ancak davanın tarafları arasında hüküm ifade edeceğinden şikayetçi yönünden hukuki bir sonuç doğurmayacağı, anılan karara dayanılarak şikayetçinin taşınmazlarına haciz konulmasının usulsüz olduğu-
İcra memurunun takdir yetkisinin, İİK mad. 82 kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haczi istenen mal veya hakkın üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi olmadığı- Üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunabileceği veya diğer haciz alacaklısının, ilerde yapılacak sıra cetveline itiraz veya şikayet niteliğindeki başvurularında hacze iştirakın geçerli olmadığının ileri sürülebileceği-
Üçüncü kişinin finansal kiralamaya konu mallara yönelik yaptığı haczedilmezlik şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük süreye tabi olduğu-
Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu olmadığından, borçlunun daha mütevazi semtlerinde edinebileceği haline münasip meskenin değerinin belirlenmesi gerektiği, başka mahkeme tarafından yapılan keşif icrası ile alınan bilirkişi raporuna dayanılmasının da isabetsiz olduğu-
Bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümlerinin elvermediği- Haczin kesinleşmesinden iki (şimdi; bir) yıllık süre içerisinde satış istenmediği taktirde haczin düştüğünün kabulü gerektiğinden şikayetin konusuz kaldığı-