Site yöneticiliği borçlu gösterilmek suretiyle başlatılan takipte, apartman yöneticiliği tüzel kişiliği bulunmadığından, apartman yöneticisi şahsen takip borçlusu bulunmadığından kesinleşen takip nedeniyle yöneticisinin şahsi mallarının haczedilemeyeceği- Şikayetçinin icra mahkemesinden istemi takipte taraf sıfatının bulunmaması nedeniyle şahsına ait mallara konulan haczin kaldırılmasına yönelik olup bu şikayetin süresiz olarak ileri sürülebileceği-
Bir meskenin borçlunun haline münasip olup olmadığının haciz anındaki sosyal durumuna ve ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, mahkemece haline münasip evi alabileceği değerin bilirkişiden rapor alınarak net bir şekilde tespit edilmesinden sonra, tespit edilen bu miktarın, evin değerinden az ise evin satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet, HMK. mad. 118. maddesi anlamında bir dava olmadığından, karşı tarafın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasın halinde bile dava reddedilmeyip doğru hasım, davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu, somut olayda her ne kadar haciz tarihinden önce taşınmazın şikayetçi adına tesciline karar verilmiş ise de, şikayetçinin mülkiyet hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği-
Meskeniyet şikayeti üzerine borçlunun taşınmazının ve haline münasip evin değerinin, araştırma ve keşif yapılarak bilirkişi raporundaki sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Meskeniyet şikayeti üzerine icra mahkemesince "taşınmazın borçlunun haline münasip mesken alabileceği değerden aşağı olmamak üzere satılmasına" karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın değeri açısından hükme dayanak yapılan banka tarafından aldırılan ekspertiz raporu, adli makamlarca bir inceleme kapsamında alınan bir rapor niteliğinde olmadığından, mahkemece bu rapor üstün tutularak meskeniyet şikayeti ile ilgili karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklının temyiz dilekçesi harçlandırılmadığı gibi, temyiz defterine kaydının da bulunmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddi gerektiği- Paylı taşınmazdaki borçlu hisse değeri tespit edilerek borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden (bu değerden hissesine düşecek miktardan) fazla ise şikayetin kabulü; az ise şikayetin kısmen kabulü ile mahcuzun (borçlunun hissesinin) satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-  Çiftçi olan borçlunun, muhtarlık yapması çiftçilik vasfını ortadan kaldırmayacağından borçlunun çiftçilik ile uğraşıp uğraşmadığı, geçimini çiftçilik ile temin edip etmediği, haczedilen tarım arazisinin borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan tarım arazisi olup olmadığı gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun haczedilmezlik şikayeti tarihinden önce temlik alacaklısının haciz talebinde bulunduğu ve bu talebin icra müdürlüğünce kabul edildiğinin anlaşılması karşısında, borçlunun taşınmazı üzerine haciz konulduğunun kabulü gerektiği-