Belediyeye ait banka hesaplar, araçlar ve taşınmazlar üzerine 6552 s. K.'un yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce haciz konulmuş ve söz konusu hacizler geçerli olup, borçlunun icra mahkemesine başvurusu 6552 s. K. ile 5393 s. K.'nun 15.maddesindeki değişiklik tarihinden önce olduğundan; haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenip şikayete konu banka hesapları, araçlar ve taşınmazların fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı ya da niteliği gereği hacizlerinin mümkün olup olmadığı belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiği- Haczedilen banka hesapları, araçlar ve taşınmazların fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı nedeniyle, 5393 s. K.'un değişiklikten önceki 15/son maddesine dayalı olarak yapılan haczedilmezlik şikayetinin yargılaması sırasında, borçlunun, 6552 s. K.'un 123.maddesi ile 5393 s. K.'a eklenen Geçici 8. maddesine dayalı olarak doğrudan icra mahkemesinden haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği gibi, mahkemece de anılan hükmün re’sen nazara alınarak doğrudan uygulama yapılamayacağı; zira bu hükümlerin birinci derece muhatabı ve uygulayıcısının, icra müdürlüğü olduğu-
Haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçinin payına isabet eden değerden haline uygun bir mesken edinip edinemeyeceği araştırılarak sonuca gidilmesi gerektiği- Bilirkişi tarafından borçlunun daha mütevazi semtlerinde daha küçük, haline münasip edinebileceği meskenin değeri ve taşınmazın, üzerinde bulunan binalarla birlikte tamamının değeri belirlenerek, belirlenen bu değer üzerinden borçlunun hissesine düşen miktarın hesaplanması gerekirken, fiili duruma göre borçlunun oturduğu binanın değeri belirlenmediğinden; mahkemece bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle tapuda bağyeri vasfı ile kayıtlı taşınmazın üzerinde bulunan bina ve arsa payı ile birlikte hesap edilecek toplam değerinden borçlunun hissesine isabet edecek miktar tespit edildikten ve borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği alabileceği evin değeri açık ve net şekilde belirlendikten sonra, borçlunun hissesine düşen miktar, haline münasip alabileceği evin değerinden düşük ise meskeniyet şikayetinin kabulüne, hissesine düşen miktar, haline münasip alabileceği evin değerinden fazla ise taşınmazın satılarak haline münasip evin alınması için gerekli miktarın borçluya, kalanının ise alacaklıya ödenmesine ve taşınmazın haline münasip evi alabileceği değerden az olmamak üzere satılmasına karar verilmesi gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin niteliğini gösterir bilgi ve belgelerin temin olunup birlikte gönderilmesi ayırca ipoteğin haciz tarihi itibariyle mevcut olup olmadığının ve ipotek borcunun ödenip ödenmediğinin de ilgili bankadan sorularak alınacak cevabın da eklenerek Yargıtaya gönderilmesi gerektiği-
Şikayetçi tarafından, hacizden önceki bir tarihte, borçlunun kooperatif hissesi devralındığından, şikayetçinin, şikayette aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerektiği- Bir ortağın kişisel alacaklısının, ancak ortağın faiz ve gelir-gider farklarından payına düşen miktarı ve kooperatifin dağılmasında ona ödenebilecek payı haczettirebileceği- Kooperatifin tasfiye edilmediği ve faal durumda olması halinde, kooperatif hissesine haciz konulmasının mümkün olmadığı ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu- (Koop. K. mad. 19/son)-
Kesinleşen bir icra takibinde, alacaklının haciz talebi hakkında, icra müdürlüğünün istisnai haller dışında takdir yetkisi olmayıp, haciz talebinin yerine getirilmesi gerektiği, henüz ödeme emri tebliğ edilemeyen borçlular yönünden düzenlenecek ödeme emrinde, alacaklı olarak temlik alacaklısının gösterilmesi ve temlik hususunun belirtilmesi gerektiği- İcra müdürlüğünce, temlik muhtırasının borçlulara tebliğ edilmemiş olması nedeniyle masrafı verildiğinde temlik muhtırası ile beraber yenileme emrinin tebliğ edilmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturmasının şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesinin de bu talepte bulunmasına engel olmadığı; borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunabileceği; alacaklının da şikayete konu edilmeyen diğer gayrimenkulleri sattırarak alacağını tahsil edebileceği-
Borçlu şirketin faaliyetinin, sermayenin önem kazandığı teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekeceğinden, mahcuz sermaye ağırlıklı makinaların İİK. mad. 82/1-2 kapsamında sayılan haczedilemeyecek "mesleki eşya" olarak kabul edilemeyeceği, bu maddenin gerçek kişiler yönünden uygulanabileceği-
Borçlu şirketin faaliyetinin sermayenin önem kazandığı teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekeceğinden, mahcuzların İİK'nun 82/1-4.maddesi kapsamında sayılan haczedilemez nitelikte mesleki eşya olarak kabulünün mümkün olmadığı-