İİK. mad. 82/1-2 gereğince yapılan haczedilmezlik şikayetinin gerçek kişi borçlular yönünden uygulanacağı-
Jandarma Genel Komutanlığı'nın taraf sıfatının bulunduğu- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararlarında İYUK.m.28'in uygulanması gerektiği-
"Taşkın haciz" şikayeti hakkında icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu- Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, yapılan son haciz yönünden yedi günlük sürede yapılan haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğu-
Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunmasının zorunlu olmadığı-
İcra dairesince yazılan haciz talimatında, taşınmazın  borçluya ait olması halinde haciz işlemi yapılması gerektiğinin belirtildiği ve haciz mahallinde taşınmazın borçluya ait olmadığının tespit edilemediğinin anlaşıldığından yazılan haciz talimatı ile bağlı olan talimat icra müdürlüğünün, haciz işlemini gerçekleştirmek zorunda olduğu-
İcra mahkemesince, borçlunun barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/2. maddesi gereğince, satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılması, kalanının alacaklıya ödenmesi gerekeceği-
İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi isteneceğir ve haciz işleminin sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanacağı; on gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işleminin, alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetlerini aksatacak şekilde yapılamayacağı-
Şikayetçinin taşınmazın satın alındığı tarih itibariyle icra takibinde ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde herhangi bir taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, bu taşınmaz üzerine alacaklı tarafından takip borçlusunun borcu sebebi ile  haciz konulmasının isabetsiz olduğu-
Kural olarak icra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığının kabulü gerekeceği-
Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engelleyeceği-