İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağı- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı olmadığı-
Haczedilmezlik şikayetine konu edilen taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotekle ilgili ipotek akit tablosunun onaylı ve okunaklı örneğinin ilgili tapu sicil müdürlüğünden celp olunarak, aynı taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan ipoteğin niteliğinin bankanın ilgili şubesinden sorularak alınacak cevapların dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinin en geç ihale tarihine kadar ileri sürülmesi gerektiği-
Teminatın yatırıldığı ihtiyati hacizle ilgili ticaret mahkemesi dosyası ve dayanak ilamdaki tazminat ve yargılama gideri alacaklarına konu, icra dosyası getirtilerek tarafların ve dayanak bononun aynı olup olmadığının belirlenmesi, aynı olduğunun belirlenmesi halinde, nakit olarak dosyaya yatırılan teminatın tarafları arasında aynı alacaktan kaynaklanması nedeniyle haksız takipten dolayı hükmedilen alacaklar için haczinin mümkün olduğu gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
2004 sayılı İİK. mad. 18 uyarınca şikayetler hakkında re'sen araştırma ilkesinin geçerli olup, mahkemece taraf delilleri ile bağlı olunmaksızın gerekli araştırmalar yapılarak taraflar gelmese bile gereken kararın verileceği, bu bağlamda icra mahkemesinin, şikayeti incelerken tanık dinleyebileceği, bilirkişiye başvurabileceği ve gerekli ise keşif yapabileceği-
Mahkemenin karar tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce verilmiş iptal kararı bulunmamakta ise de; karar tarihinden sonra ancak temyiz incelemesinden önce iptal kararı verilmiş olduğundan, devam eden uyuşmazlıklarda Anayasa Mahkemesi kararının uygulanması gerektiği ve şikayet dilekçesinde başkaca haczedilmezlik iddiasının ileri sürülmediği nazara alınarak mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin reddedilmesi gerektiği-
İcra mahkemesi tarafından borçlunun meskeniyet şikayetinin kısmen reddine karar verildiği halde alacaklı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
6183 s. K. mad. 70 uyarınca, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemeyeceği- İş mahkemesinin, öncelikle davacı üzerine kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmak sureti ile tespit etmek, bilirkişi raporunda sadece Antalya ili M.paşa ilçesi baz alınarak araştırma yapılması hatalı olduğundan, içinde emlakçılık yapan kişilerin bulunduğu bilirkişilerden rapor alınarak, borçlunun taşınmazın bulunduğu Antalya il merkezi ve merkeze yakın diğer belde ve ilçelerde dikkate alınarak davacının buralardaki mütevazi bir semtte haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği- Davalı SGK harçtan muaf olduğu halde, davacı tarafından yapılan harç giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle davalı Kurumdan alınmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kural olarak borçlunun aldığı emekli maaşı üzerine haciz konulamayacağı- Sadece şikayet tarihinden sonra yapılan kesintiler yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, davacının zımni rıza gösterdiği dönemi de kapsayacak şekilde itirazın tümden iptalinin doğru olmadığı- Haczedilmezlik şikayetinin tarihi olan 03/07/2009 tarihinden itibaren, kesintiye son verildiği, 2012 tarihine kadar yapılan ödemeler ile bu ödemelere ait reddiyat tarihleri esas alınarak hesaplanacak işlemiş faizler yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına karar vermek gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinin, yedi günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin 103 tebliğiyle veya haczi öğrenme tarihinden başlayacağı, 7 günlük süreden sonra meskeniyet şikayetinde bulunulması durumunda mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerektiği-