Mahkemece; ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten önce yapılan hacizlerin hükümsüz kaldığı gerekçesiyle, borçlunun meskeniyet şikayetine konu taşınmaz yönünden haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerektiği ve taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp kesinti bedelini geri istemesinin hakkın kötüye kullanılması olacağı- Tüketicinin haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedemeyeceği, ifası yapılmış bedellerin iadesini isteyemeyeceği ve bu şekilde edimin tek taraflı geri istenmesinin de hukuken himaye görmeyeceği- Davacının, davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş tüketici kredisi taksitlerinin bloke edilen emekli maaşından alınıp alınamayacağı, emekli maaşına bloke konulup konulmayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkin uyuşmazlığın, sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği-
Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirlerinin haczedilemeyeceği-
Bir aracın, makam aracı olarak kullanılması, onun fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı anlamına gelmeyeceği gibi, kamu hizmetinin yürütülebilmesi için belediye başkanının makam aracının bulunmasının da gerekmeyeceği, zira belediyelerin görevleri 5393 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde açıklanmış olup, bu görevlerin yerine getirilebilmesi için belediye başkanının makam aracının bulunmasının zorunlu olmadığı, belde sakinlerinin müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olan belediyenin borcu var iken belediye başkanının makam aracı kullanmasının başta Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılık oluşturabileceği gibi kamu vicdanını da rahatsız edeceği, öte yandan 237 sayılı Taşıt Kanunu'nun 4.maddesinde kimlere makam aracı verileceği düzenlenmiş olup, belediye başkanının anılan yasa uyarınca kendisine makam aracı tahsis edilecekler arasında yer almadığı-
Bir aracın, makam aracı olarak kullanılması, onun fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı anlamına gelmeyeceği gibi, kamu hizmetinin yürütülebilmesi için Belediye başkanının makam aracının bulunmasının da gerekmeyeceği, belde sakinlerinin müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olan belediyenin borcu var iken Belediye başkanının makam aracı kullanmasının başta Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılık oluşturabileceği gibi kamu vicdanını da rahatsız edeceği, öte yandan 237 sayılı Taşıt Kanunu'nun 4. maddesinde kimlere makam aracı verileceği düzenlenmiş olup, Belediye başkanının anılan yasa uyarınca kendisine makam aracı tahsis edilecekler arasında yer almadığı, bütün bu açıklamalar ışığında, Belediye başkanının makam aracının haczedilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı-
Haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisinin bulunmadığı-
3. kişi Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün, birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmemesi üzerine icra müdürlüğünce alacaklının talebi doğrultusunda işlem yapılarak üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerekirken, istemin reddedilmesi bir hakkın yerine getirilmemesinin niteliğinde olduğu, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu- İİK 'nun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderilecek kişi veya kurumlar arasında bir ayırım da yapılmadığı- Şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- 
Borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan tarım arazisinin haczedilemeyeceği, borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekeceği, yani geçimini çiftçilik ile temin etmesi gerekeceği, bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabileceği-
3. kişi Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün, birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmemesi üzerine icra müdürlüğünce alacaklının talebi doğrultusunda işlem yapılarak üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerekirken, istemin reddedilmesi bir hakkın yerine getirilmemesinin niteliğinde olduğu, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu- İİK 'nun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderilecek kişi veya kurumlar arasında bir ayırım yapılmadığı- Şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hükmün isabetsiz olduğu- 
Borçlunun birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetine engel teşkil etmezse de, bunlardan ancak biri yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-