Birinci dava ile ikinci davanın aynı nitelikte kabul edilebilmesi için ise; her iki dava konularının, davaların taraflarının ve her iki davanın sebeplerinin aynı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği- İcra müdürlüğü'nün "..alacaklıya toplam ... TL ödenmesi"ne ilişkin kararın iptali ile alacaklı tarafa fazladan yapılan ... TL ödemenin iadesini talep edildiği şikayet ile "borç miktarının tespiti"nin talep edildiği şikayetin konuları farklı olduğundan derdestlikten bahsedilemeyeceği-
Borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvurusunda taşkın haciz, tehiri icra kararından haciz konulamayacağı ve ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı yönünde de şikayetleri bulunduğu; İcra Mahkemesi'nce bu konularda olumlu olumsuz bir karar verilmediği; Mahkemece, bu hususlarda incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir ara kararı ile “rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ve yapılacak takiplerde muhafaza tedbirlerinin alınmaması ve satış yapılmaması yönünde açılan dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulması"na kararı verildiği anlaşıldığından, icra müdürlüğünce muhafaza tedbirlerinin alınmaması ve satışın yapılmaması gerekirken, takibin durdurulması yönünde işlem tesisinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki şikayet davasında, usulüne uygun olarak verilen kesin süreye rağmen gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği-
Borçluların, faiz, komisyon ve usulsüz tebligata yönelik talepleri de incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
Şikayet tarihinde henüz şikayete konu taşınmazın ihalesi yapılmadığına göre, mahkemece, şikayet tarihi itibariyle ihalenin feshi isteminin konusu olmadığından istemin reddi gerekeceği-
Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki iddialarının şikayet niteliğinde olduğu; borçlunun geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olması halinde, işin esası hakkında gereken kararın verilmesi yerine, HMK'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılması ve sonuçta aynı Yasa'nın 150/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı-
İcra mahkemesince, "taraflar gelmese bile" şikayetin esası incelenerek gereken kararın verilmesi gerekirken, HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması" ve "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Borçlu tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe, dosya borcunun ödenmiş olması veya ödeme taahhüdünde bulunulması gibi hallerin, icra mahkemesince, "faiz oranı"na yönelik şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-