Dosya kapak hesabının iptali de talep edilmiş olduğu halde, bu konuda hiçbir inceleme yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Şikayetten feragat nedeniyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerektiği-
Kural olarak icra mahkemesi kararlarının, kesin hüküm teşkil etmez ise de, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürlüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri ve kesinleşmeleri koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı bağlayıcı nitelikte oldukları-
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik iddianın, mahkemede her türlü delille ispat edilebileceği ve bu şikayetin niteliği gereği duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra görülmesi gerektiği-
Alıcının İİK'nun 133. maddesi hükmüne göre sorumlu olmasının, farklı kuralları ve hukuki sonuçları içeren aynı Kanun'un 134. maddesine dayanılarak açılan fesih davasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği ve kesin hüküm oluşturmayacağı- İhalenin feshi istemine ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi halinde ihale tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacağından, feshedilen ihaleye dayalı olarak İİK. mad. 133 gereğince tamamlayıcı ihale yapılması mümkün olamayacağından, ihalenin feshine dair şikayetin sonucunda verilecek karara göre, İİK. mad. 133 uyarınca yapılan ihale hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Mükerrer takip yapıldığına yönelik iddianın şikayet niteliğinde olduğu, icra mahkemesince, "taraflar gelmese bile" işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi gerekirken, HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması" ve "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
İhalenin feshi istemi HMK'nun 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün sonuç doğurması için borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekeceği-
İİK'nun 89. maddesi gereği borçlunun üçüncü kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerektiği- Üçüncü kişi kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine ‘borçlunun kendilerinde bulunan alacağı üzerinde muhtelif icra müdürlüklerince konulan hacizler bulunduğunu’ bildirilmesine rağmen, icra müdürlüğünün hacizli miktarın dosyaya gönderilmesine ilişkin karar vermesi durumunda, üçüncü kişinin, icra müdürlüğünün bu kararının iptalini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
İİK'nun 89. maddesi gereği borçlunun üçüncü kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerektiği- Gönderilen haciz ihbarnamesine verilen cevapta "borçlunun kendilerinde bulunan alacağı üzerinde muhtelif icra müdürlüklerince konulan hacizler bulunduğu" bildirilmesine rağmen, icra müdürlüğü hacizli miktarın dosyaya gönderilmesine ilişkin karar verdiğinden, üçüncü kişinin, icra müdürlüğünün bu kararının iptalini istemekte "hukuki yararı"nın bulunduğunun kabulü gerektiği-
Mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak taraf teşkili sağlandıktan ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra borçlunun ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayeti hakkında karar verilerek, tebliğ tarihine göre borçlunun kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin süresinde olduğunun anlaşılması halinde işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-