İcra mahkemesi kararlarının, genel mahkemede sonuçlandırılacak ihtilaflar yönünden kesin hüküm teşkil etmez ise de, bu kararlardan önce verilen kararın kesinleşmesi koşulu ile sonradan oluşturulacak aynı konuda, aynı takiple ilgili ve tarafları aynı olan karar yönünden birbirine karşı kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı-
Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin icra mahkemesince duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi suretiye yapılan ihalede taşınmazı satın alan hissedarlardan ihale alıcısı şikayetçinin, "KDV'nin %1 oranında tahakkuk ettirilmesi gerekirken %18 olarak uygulanmasının doğru olmadığını" ileri sürerek icra mahkemesine başvurmuş olup icra müdürlüğü tarafından yaptırılan kıymet takdiri raporunda ihale konusu taşınmazın yüzölçümünün 75,49 m² olduğunun belirtildiğinden, mahkemece, taşınmazın satışında uygulanacak KDV oranının tespiti için gerek görülmesi halinde vergi uzmanı bir bilirkişi marifetiyle taşınmaz üzerinde inceleme de yapılarak hangi oranda KDV alınacağının belirlenmesi gerektiği-
Takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına ilişkin şikayetin süresiz olarak ileri sürülebileceği- İcra emri tebliği üzerine, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK. mad. 581 vd. kapsamında icra kefalet işleminin, İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Şikayet tarihinden önceki bir tarihte mahkeme kararı ile borçlunun kısıtlanmasına karar verildiği görüldüğünden şikayetin incelenebilmesi için TMK. mad. 403 ve devamı uyarınca önce vasinin icazetinin bulunup bulunmadığının saptanması gerektiği, icazetinin bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK. mad. 462/8 'e göre, izin alması için vasiye yeterli süre verilip bu hususun bekletici mesele yapılması gerektiği, vesayet makamınca izin verilmesi halinde işin esasının incelenmesi gerektiği-
İhalenin feshinin talep edilmesi ile, müflis şirketin, o mal üzerinde tasarrufta bulunduğu sonucuna varılamayacağı- Şikayet sırasında borçlu şirketin iflas etmesi halinde, şirket organları, ihalenin feshi istemi yönünden temsil yetkilerini koruduğundan, verilen vekaletin de son bulmayacağı ve müflisin kullanabileceği hakları, vekilinin de onun adına kullanabileceği-
Süresiz şikayet hallerinde, yargılama sırasında ileri sürülen şikayet nedenlerinin usul ekonomisi ilkesi gereğince incelenmesi gerektiği-
40 TL tebligat masrafını yatırması için kesin süre verilmekle birlikte, kesin süreye uymamanın sonuçlarının hatırlatılmadığı ve şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
Borçlu birden fazla yerin yetkili olduğunu ileri sürerek, yetkili icra dairelerinden hangisini seçtiğini belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemeyeceği-
Asıl ve birleşen dosyalar yönünden taleplerin ayrı ayrı karara bağlanıp değerlendirilmesi gerektiği-