Herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra, ihale alıcısının, KDV oranının %1 olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine şikayette bulunma hakkının bulunmadığı-
Şikayetin niteliği gereği duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra, borçlu ve alacaklının ileri sürdüğü hususlar araştırılıp, tarafların varsa gösterecekleri deliller toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklının icra mahkemesine başvurusu; İİK mad. 16 kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasanın 18/3. maddesi gereğince, şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, somut olayın özellikleri göz önüne alındığında icra mahkemesi takdirini duruşma açılması yönünde kullanması gerektiği-
Sadece "ödeme emrinin iptali" talep edildiğinden, mahkemece, borçlunun dava dilekçesinde ileri sürdüğü bu şikayetin incelenmesi gerektiği-
Şikayetçi borçlunun geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olmasının, HMK'nun 150/1.maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonuçta aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmeyeceği-
Mahkemece, borçlunun, şikayetinin kısmen kabul edilmesi nedeniyle, yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulması gerekirken tamamından sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi, alacaklı, kendisini vekille temsil ettirmediği halde, alacaklı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine (3) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığının, borçlunun, icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğunun, mahkemece dosya üzerinden şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiğinin görüldüğü, borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayetin niteliği gözetilerek duruşmalı incelenmesinin zorunlu olduğu-
Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/(1) maddesi gereğince uygulanması gereken temyiz kanun yoluna ilişkin 1086 sayılı Kanun'un HUMK’nun 439 maddesi uyarınca bozma ilamına uyulup uyulmayacağına ilişkin bir karar verilerek, uyulması halinde bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi gerekirken, usule ilişkin düzenlemeler dikkate alınmaksızın hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olmasının, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin başvurunun esasını incelemesine engel teşkil etmeyeceği-