7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, ancak davetiye çıkarılan vekilin davacının vekili olduğuna dair dosyada vekaletname ya da yetki belgesi olmadığı, adı geçen avukatın davacının yetkili vekili olmadığı anlaşıldığından, duruşma gününün davacının yetkili vekiline tebliği ile yargılamaya devam edilmesi gerekeceği-
Mahkemece, delil avansının süresinde yatırılmış olduğu kabul edilerek borçlunun işlemiş faiz ve faiz oranına yönelik şikayetinin bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- İşlemiş faiz ve faiz oranına yönelik şikayetin,verilen kesin sürede eksik avans yatırılmadığından, borçlunun iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile esastan reddine karar verilmesi gerekirken usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Şikayet ayrı bir takip yapılamayacağı noktasında olmayıp, şikayete konu takipte istenilen yargılama gideri ile vekalet ücretinin alınan mehil belgesine istinaden depo edilen teminat ile karşılandığına, bir başka deyişle yatırılan teminat ile şikayete konu takip dosyasındaki borcun takipten önce ödendiğine yönelik iken, Mahkemece bu şikayet ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, şikayete konu icra dosyasıyla yürütülen takipte tahsili istenilen yargılama gideri ile vekalet ücretinin, tasarrufun iptali davasına dayanak icra dosyasından alınan mehil belgesine istinaden depo edilen teminat ile ödendiğine ilişkin şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği  (HMK. mad. 26)-
İcra emrinde, ilamda borçlu aleyhine hükmedilen alacak miktarının üstünde talep edilmesi ilama aykırı olup, mahkemece, anılan borçlu yönünden aşan miktarın iptal edilerek icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Her davanın (takibin), dava tarihindeki (takip tarihindeki) koşullara göre çözümleneceği- Dosya borcu ödendiğinden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun şikayet dilekçesinde itfa itirazında da bulunduğu anlaşılmakla, itfa itirazları incelenmek suretiyle olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Açıkça takipteki hakkın özünden vazgeçilmediği sürece icra dosyasının infazen işlemden kaldırılmış olmasının icra mahkemesince mevcut şikâyet ve itirazların incelenmesine ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği-
Şikayetçi üçüncü kişi "alacağı mahkeme aşamasında temlik aldığını, icra müdürlüğünden alacağı temlik aldığından bahisle dosyada bulunan teminat mektubunun nakde çevrilerek tarafına ödenmesine karar verilmesini" talep etmesine karşın talebinin reddedildiğini ileri sürerek icra müdürlüğü kararının kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş olup bu konudaki şikayetin duruşma açılarak yapılası gerektiği-
İlama aykırı olarak icra emrinde fazla talep edildiği iddia edilen alacak ve ferilere ilişkin şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre gerekirse icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği, alacağın haricen tahsil edilmesi halinde de mahkemece, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin hatalı olduğu-
Şikayet niteliğindeki borçlunun başvurusunun incelenmesinde, mahkemece, taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi gerekirken İİK.nun 18. maddesi hükmüne rağmen HMK'nun 150/1. maddesi uygulanarak öncelikle "dosyanın işlemden kaldırılması" ve ikinci aşama olarak da HMK'nun 320/4. maddesi uyarınca "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-