Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin şikayette alacaklının şikayet edilen olarak gösterilmemiş olmasının şikayetin reddini gerektirmeyeceği- Mahkemece; kendisine sıra cetvelinde para isabet eden icra alacaklısına re'sen tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Borçlunun şikayetinin kısmen kabulü-kısmen reddine karar verilmesi halinde, mahkemece, davada kendini bir vekille temsil ettiren alacaklı alacaklı lehine -maktu tarife üzerinden- vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Mirasın hükmen reddi şikayeti hakkında mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği görülür ise derdestlikten bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmesi, aksi halde mirasın reddi davasının bekletici mesele yapılması, bu dava sonunda mirasın hükmen reddi kararı verilir ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi, anılan dava reddedilir ise borçluların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemelerinde asli yada fer'i müdahilliğin mümkün olmadığı-
Davacı vekili tarafından onama kararının tebliği üzerine karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de, BAM kararlarının temyizi üzerine Yargıtayca verilen kararlar aleyhine karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmadığı-
Alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinde, karar tarihinden sonra kuruma ödeme yapılması için müracaatta bulunulduğunu, müracaatın üzerinden 30 günlük yasal sürenin geçmesi üzerine icra takibi başlatıldığını ileri sürdüğü görüldüğünden, mahkemece, duruşma açılıp taraf delilleri toplanarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece, öncelikle taraf teşkilinin borçlu vekili yönünden usulünce sağlandıktan sonra, yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Bölge adliye mahkemesince, istinaf talebinin usulden reddine ilişkin ilk kararının taraflara tebliği ile kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay'a gönderilmesi gerekirken, borçlunun HMK’nın 304. maddesi kapsamında olmayan dilekçesinin maddi hata talebi olarak kabulü ile usulden ret kararının kaldırılmasını müteakip istinaf başvurusunun esası hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpotek aktinde yer alan, ipoteğin nakdi ve gayri nakdi diğer tüm kredi sözleşmelerinden kaynaklanan, doğmuş ve doğacak tüm alacakların teminatı olmak üzere tesis edildiğine ilişkin kayıtların tüketici olan borçlu yönünden yazılmamış sayılacağı- Sıra cetveline ilişkin şikayetlerde, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğinin saptanması, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarının gösterilmesi, bu çerçevede işlem yapılması için, icra mahkemesince, icra müdürüne (İİK'nın 17. maddesine kıyasen) talimat vermesi gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında gerekçe tekrar edilmeden sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinilmesi ve eda hükmü kurulmaması gerektiği-
Mahkemece şikayetin niteliği gereği duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra, borçlu ve alacaklının ileri sürdüğü hususlar araştırılarak, tarafların varsa gösterecekleri deliller toplanıp, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-