İhtiyati tedbir kararının kalkıp kalkmadığı, yürürlükte bulunup bulunmadığının, kararı vermiş olan mahkemece değerlendirileceği, bu konuda icra mahkemesinin (tetkik merciinin) görevsiz olduğu–
«Şikayet» niteliğindeki başvurunun kabul ya da reddi halinde, icra mahkemesince (tetkik merciince) ayrıca -lehine karar verilen taraf yararına- %40 inkar tazminatına karar verilemeyeceği–
Takip dayanağı senedin «karşılıklı edimler içeren sözleşme nedeniyle verildiği» iddiasının icra mahkemesince araştırılması gerekeceği, bu konuda icra mahkemesince «görevsizlik kararı» verilemeyeceği—
Geminin ‘sefere hazır olup olmadığı’ hususunun bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceği, haciz gerekçesi ile de olsa –ihtiyati haciz kararından çok sonra kira akdi, gemi sicilcisine şerh edilmiş olsa dahi- kiracının zilyetliğini kaldıracak şekilde ‘seferden men kararı’ alınarak, geminin yediemine teslim edilemeyeceği böyle bir uygulamanın TK’nun 890 ve BK’nun 255/2 maddesine aykırı olacağı–
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)