Ceza mahkemesinde takip konusu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında “sahtecilik davası” açılmış olması ve borçlu tarafından bu ceza davasına müdahale edilip senedin iptalinin istenmiş olması halinde, senedin dava sonuçlanıncaya kadar hiçbir işleme konu yapılamayacağı–
İhalenin feshi davasının duruşmasına hiç kimsenin katılmaması halinde, mahkemece işin esası ile ilgili mevcut deliller değerlendirilerek gereken kararın verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığının takdir edileceği, duruşma yapılması uygun gördüğü takdirde ilgililerin en kısa zamanda duruşmaya çağrılarak gelmeseler bile gereken kararın verilebileceği, HUMK.’un 409. (yeni HMK’nun 150. maddesini) uygulayarak dosyayı önce işlemden kaldırıp daha sonra da “davanın açılmamış sayılmasına” karar veremeyeceği–
Mahkemelerin her türlü kararlarının –Anayasa 141/III ve HUMK. 388 (yeni HMK 297) uyarınca- gerekçeli olmasının zorunlu olduğu–
İcra mahkemesince “ihtilafın duruşmalı olarak çözümlenmesine, meşruhatlı davetiye çıkarılmasına, dosyanın bilirkişiye tevdiine” karar verildikten sonra bu karar gereği yerine getirilmeden şikayetin sonuçlandırılması halinde borçlunun taraf teşkili sağlanmadan verilmemiş olan bu kararın bozulmasını isteyebileceği–
Hakkında iflas kararı kesinleşen borçlu aleyhindeki takibin, İİK’nun 193. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekeceği–