Süresi içinde borçlu tarafından borca itiraz edilmiş olmasına rağmen, harç veznesinin UYAP sisteminin arızalı olması nedeniyle harcın bir gün sonra yatırılmış olmasının, itirazın süresinden sonra yapıldığı sonucunu doğurmayacağı-
İhtiyati haciz kararının infazı sırasında borcun kabulünün, hukuki nitelik olarak “harici ikrar” sayıldığından, başka emare ve delillerle teyit edilmedikçe bağlayıcı olmayacağı; borçlunun bu ikrarının kendisine ödeme emri tebliğ edildikten sonra “imza itirazı”nda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği-
Takip konusu ilamda “iade olmadığı taktirde infaz tarihindeki değerinin iadesi” yönünde bir hüküm bulunmadığından, mahkemece borçlunun şikayeti kabul edilerek “alacaklının talebinin ilama uygun şekilde düzeltilmesine” karar verilmesi gerekeceği–
“Şikayet” ve “istihkak davası”nın birleştirilerek incelenemeyeceği, ayrı ayrı sonuçlandırılması gerekeceği–
İcra mahkemesi kararlarının “kesin hüküm” teşkil etmemesine rağmen, alacaklının şikayeti nedeniyle aynı konuda verilen önceki kararın kesinleşmesi halinde bu kararın daha sonra verilecek olan kararlara karşı kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı–
Borçlu vekilinin “borcun olmadığı ve talep edilen faizin de yasaya aykırı olduğu”na ilişkin itirazının “borca itiraz” sayılacağı, mutlaka duruşmalı olarak incelenmesi gerekeceği, şikayete ilişkin İİK,’nun 18. maddesinin uygulanarak tarafların katılmadığı duruşmada karar verilemeyeceği, ”dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda –“istihkak davaları” hariç “maktuu” harca hükmedilmesi gerekeceği–