İcra hukuk mahkemesi kararları, bazı davalarda verilen kararlar (istihkak, ihalenin feshi davaları gibi) hariç genelde kesin hüküm oluşturmazlar. Etkileri, İcra ve İflas kanununun 72. maddesine göre açılacak menfi tespit ya da istirdat davalarıyla kaldırılabilecek icra mahkemesi kararları, bu genellemenin kapsamındadır. Somut olayda olduğu gibi borca kısmi itiraz nedeniyle “takibin kısmen iptaline” ilişkin olarak verilmiş olan icra hukuk mahkemesi kararı da bu nitelikte bulunduğundan, yargılamanın iadesi davasına konu yapılamaz-
Takip yapan yabancı uyruklu kişinin sadece takip giderlerini (vekalet ücretini) karşılamak için değil aynı zamanda karşı tarafın zarar ve ziyanını da karşılamak için teminat göstermek zorunda olduğu–
“Kesin önel”e ilişkin ara kararında –HUMK.163 (yani HMK 94) uyarınca- yapılması gereken işlerin neler olduğunun ve her iş için ne kadar ücret yatırılacağının belirlenmesi; özellikle tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması ayrıca önele uymamanın doğuracağı sonuçların da açıklanarak, tarafların uyarılması gerekeceği–
Süresi içinde borçlu tarafından borca itiraz edilmiş olmasına rağmen, harç veznesinin UYAP sisteminin arızalı olması nedeniyle harcın bir gün sonra yatırılmış olmasının, itirazın süresinden sonra yapıldığı sonucunu doğurmayacağı-
İhtiyati haciz kararının infazı sırasında borcun kabulünün, hukuki nitelik olarak “harici ikrar” sayıldığından, başka emare ve delillerle teyit edilmedikçe bağlayıcı olmayacağı; borçlunun bu ikrarının kendisine ödeme emri tebliğ edildikten sonra “imza itirazı”nda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği-