İcra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığının takdir edileceği, duruşma yapılması uygun gördüğü takdirde ilgililerin en kısa zamanda duruşmaya çağrılarak gelmeseler bile gereken kararın verilebileceği, HUMK.’un 409. (yeni HMK’nun 150. maddesini) uygulayarak dosyayı önce işlemden kaldırıp daha sonra da “davanın açılmamış sayılmasına” karar veremeyeceği–
Mahkemelerin her türlü kararlarının –Anayasa 141/III ve HUMK. 388 (yeni HMK 297) uyarınca- gerekçeli olmasının zorunlu olduğu–
İcra mahkemesince “ihtilafın duruşmalı olarak çözümlenmesine, meşruhatlı davetiye çıkarılmasına, dosyanın bilirkişiye tevdiine” karar verildikten sonra bu karar gereği yerine getirilmeden şikayetin sonuçlandırılması halinde borçlunun taraf teşkili sağlanmadan verilmemiş olan bu kararın bozulmasını isteyebileceği–
Hakkında iflas kararı kesinleşen borçlu aleyhindeki takibin, İİK’nun 193. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekeceği–
"E Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi Müdürlüğü’nün gerçek ve tüzel kişiliği bulunmadığından, taraf ehliyetine de sahip olmadığı, bu nedenle yapılan icra takibinde “borçlu” olarak gösterilemeyeceği–
“Kesin önel”e ilişkin ara kararında –HUMK.163 (yani HMK 94) uyarınca- yapılması gereken işlerin neler olduğunun ve her iş için ne kadar ücret yatırılacağının belirlenmesi; özellikle tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması ayrıca önele uymamanın doğuracağı sonuçların da açıklanarak, tarafların uyarılması gerekeceği–
Açıkça takipteki hakkın özünden vazgeçilmediği sürece icra dosyasının infazen işlemden kaldırılmış olmasının, icra mahkemesince yapılmış olan şikayeti incelemesine engel teşkil etmeyeceği–
İcra mahkemesinin –HUMK’nun 74. (yeni HMK’nun 26.) maddesine göre taleple bağlı olarak karar verebileceği-