İcra mahkemesi kararlarının “kesin hüküm” teşkil etmemesine rağmen, alacaklının şikayeti nedeniyle aynı konuda verilen önceki kararın kesinleşmesi halinde bu kararın daha sonra verilecek olan kararlara karşı kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı–
HUMK’un 409/I (yeni HMK’nun 150/I) maddesi uyarınca verilmiş bir “işlemden kaldırma kararı” olmaksızın davanın davacı tarafından 3 aydan fazla süre ile takip edilmediğinden bahsedilerek “açılmamış sayılmasına” karar verilemeyeceği–
İcra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığının takdir edileceği, duruşma yapılması uygun gördüğü takdirde ilgililerin en kısa zamanda duruşmaya çağrılarak gelmeseler bile gereken kararın verilebileceği, HUMK.’un 409. (yeni HMK’nun 150. maddesini) uygulayarak dosyayı önce işlemden kaldırıp daha sonra da “davanın açılmamış sayılmasına” karar veremeyeceği–
Davanın takip edilmemesi nedeniyle verilen “davanın açılmamış sayılması” kararının usule ilişkin bir karar olup, uyuşmazlığın esasını çözüme bağlayan ve mahkemenin o işten mutlak anlamda el çekmesi sonucu doğuran nitelikte bir karar olmadığı–
Mahkemece görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde HUMK. 193 uyarınca 10 gün içinde (yeni HMK. 20 uyarınca; 2 hafta içinde) kararı veren mahkemeye başvurularak dava dosyasının “görevli” veya “yetkili” mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi gerekeceği, aksi taktirde bu mahkemece “davanın (icra takibinin) açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerekeceği–
Emekli maaşından icra dosyası için usulsüz kesinti yapılmış olması halinde bu kesinti hangi icra dairesi tarafından yapılmışsa uyuşmazlığın o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenebileceği–