Adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde ortaklardan her biri tarafından bu konuda şikayet yapılabileceği- Gerekçeli kararın yazıldığı tarihin hükümde yer alması gerektiği-
Şikayet Medeni Usul Hukuku anlamında 'dava' niteliğinde olmadığından HMK.'nun dava dilekçesine ilişkin kurallarının şikayet başvurusu hakkında uygulanmayacağı-
Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılması yönünde kullanılmasının kanunun amacına uygun düşeceği, mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılmasının yasal bir gereklilik olduğu, şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri ve adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkının, duruşma açılması yönünde kullanılmasının gerekeceği, şikayet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanlara şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanmasının gerekeceği-
Vergi alacağının tahsili amacıyla haczedilen menkulun satışı için yapılan ihalenin feshi için açılacak davanın icra mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
İcra müdürünün tesisi ettiği karardan kaynaklanan KDV’ye ilişkin şikayetin icra mahkemesinde incelenmesi gerektiği-
Davayı kabulun kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı kabulün geçerliliğinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı hüküm kesinleşinceye kadar beyan edilebileceği bu durumda icra mahkemesi kararının alacaklı vekilinin kabul beyanı hakkında bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği-
İcra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği duruşma yapılmasının uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği-
Satış ilanı tebligatının tebliğ edildiği 11.09.2012 tarihinde İİK.'nun 127.maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmesine ve borçlu şirketin adresi Ticaret Sicilinde tutulmasına rağmen oradan adres sorularak bilidirilecek adrese TK.'nun 35/4.maddesi gereğince tebligat çıkarılması gerekirken satış ilanının borçlu ile ilgisi bulunmayan ''Çankaya Cad.18/2Çankaya-Ankara'' adresine tebliğe çıkarılması işleminin yasaya aykırı olduğu için usulsüz olduğu- Şikayetçi vekilinin dilekçesi ekinde borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı bulunan adresinin "T. G. Bulvarı Cezayir Caddesi No:4/2 Çankaya-Ankara'' olduğuna ilişkin 12.04.2010 tarihili Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi suretini ibraz etmesi, takibin 10.06.2010 tarihinde başlaması göz önüne alınarak mahkemece şikayetin İİK.'nun 18/3 maddesi kapsamında incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu- İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemece şikayetçinin feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği-
Şikayetçi şirketin bilinen adresi ipotek akit tablosunda belirtilen '…. 182/2 … Ankara'' adresi olmasına rağmen başta icra emri olmak üzere diğer bütün tebligatların borçlu şirketle ilgisi bulunmayan ''... 18/2 … Ankara” adresine çıkarılması ve bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese Teb. K.'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması yasaya aykırı olduğu- Satış ilanı tebligatının tebliğ edildiği 11.09.2012 tarihinde İİK. mad. 127’de - 6352 s. K. mad. 30 ile- yapılan değişiklik yürürlüğe girmesine ve borçlu şirketin adresi Ticaret Sicilinde yer almasına rağmen, oradan sorularak bildirilecek adrese Teb. K. mad. 35/4. gereğince tebligat çıkarılması gerekirken, satış ilanının borçlu ile ilgisi bulunmayan adrese tebliğe çıkarılmasının yasaya aykırı olduğu- Şikayetçi vekilinin dilekçesi ekinde borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı bulunan adresini bildirip buna ilişkin takipten önceki tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi suretini ibraz etmesi göz önüne alınarak mahkemece şikayetin İİK. mad. 18/3 kapsamında incelenmesi gerekeceği- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği (İİK. mad. 127), borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihinin kabul edilmesi gerekeceği ve aksinin karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği-
İcra mahkemesinde takas ve mahsup iddiasının kural olarak; “takasa konu alacağın İİK.’nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması” veya “takas edilmek istenen alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış olması ve bu takibin kesinleşmiş bulunması” ya da “alacağın ilama bağlı olması” gerektiği-