Şikayetçi-borçlunun İİK'nun 82/1-12 maddesine dayanan haczin kaldırılması isteminin, aynı yasanın 16. maddesi kapsamında kalan haczedilmezlik şikayeti olduğu, icra mahkemesinin, taraflar gelmeseler de bu istemi inceleyip sonuçlandıracağı-
Alacaklıya, şikayet dilekçesi tebliğ edilmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak, ipotekli malın paraya çevrilmeden ve rehin açığı belgesi alınmadan malların varsayıma dayalı haczinin yerinde olmadığı-
Mükerrerlik itirazı borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren icra mahkemesine yasal beş günlük sürede başvurulması gerekeceği- Haczedilmezlik şikayeti ile ilgili istemin gerekçe gösterilmeksizin reddedildiği görülmekte olup mahkemece bu şikayetin yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararının kesinleşmesi koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceği-
Esnaf kredisinden kaynaklanan zorunlu ipotek niteliğindeki ipoteğin borçlunun meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Yakalama kararının kaldırılması talep edildiği halde, talep aşılarak araç üzerindeki haczin de kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, şikayet ise; Medeni Usul Hukuku anlamında dava niteliğinde olmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava ve cevap dilekçesine ilişkin kurallarının şikayet başvurusu hakkında uygulanmayacağı-
Şikayetçi tarafından ileri sürülen ve Mahkemece re’sen incelenmesi gereken fesih sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Takibe dayanak ilamın incelenmesinde davaya konu taşınmazlarda hisselerin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilinin olmadığı takdirde bedelinin talep olunduğu, Mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine bedelinin tahsiline karar verildiği, bu durumda, taşınmazın aynı ihtilaflı olduğundan ilamda hükmedilen alacakların takibe konulabilmesi için ilamın kesinleşmesi gerektiği-