Alacaklı asilin icra müdürlüğüne dilekçe sunarak “Takip konusu alacak haricen tahsil edilmiş olduğundan icra takibinden feragat ediyorum. Karşı tarafın dosyaya ibraz ettiği teminat mektubunun da iadesine muvafakat ediyorum.” şeklinde beyanda bulunması karşısında, mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulü ile şikayet konusunun icra dairesi işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından borçlu şirketin ödeme emrine usule uygun olarak itiraz etmediği de iddia edildiğinden icra mahkemesince bu konuda da bir değerlendirme yapılması gerektiği (HMK. mad. 297-1/c)-
Ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin itiraz dilekçesinin mahkeme hakimi tarafından havale edilerek uyapta onaylanan tahsilat makbuzuna göre belirtilen tarihte uyap sistemine onaylanarak kaydedildiği, bu durumda, itiraz tarihi sisteme kayıt tarihi olup, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun beş günlük sürede olduğunun kabulü gerekeceği-
Tebligat usulsüzlüğü yönünden kesin hüküm oluşturduğu kabul edilen icra mahkemesinin kararı esası incelenmeksizin derdestlik nedeniyle ve HMK. 114/1-ı uyarınca onanmış olmakla, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin esası incelenmediğinden bu konuda maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacağı, icra mahkemesince, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin esasının incelenerek karar verilmesi gerekeceği-
Takibin iptaline karar verilmesi ve bu karar kesinleşmeden ilamsız icra takibi yapılması halinde "icra mahkemesi kararlarının uygulanabilmesi için kesinleşmesi gerekmediğinden" mükerrer takipten söz edilemeyeceği-
İcra mahkemesine yapılan usulsüz tebliğ şikayetiyle ilgili başvuruda, e ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece kabul edildiğine göre, mahkemenin nihai kararında bu konuda bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
Şikayet hakkında duruşma açılması zorunlu olmadığından, HMK.'nun gider avansına ilişkin hükümlerinin şikayet hakkında uygulanmayacağı, borca itiraz yönünden ise; gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirtilerek ve hukuki sonuçları hatırlatılarak, tamamlanması için kesin süre verilmesi gerektiği-
Şikayet niteliğinde olan meskeniyet iddiasına ilişkin başvuruda, şikayetçi borçlu vekilinin geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olması halinde, HMK. 150/1'e göre dosyanın işlemden kaldırılmasına ve HMK. 150/4 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu; icra mahkemesince İİK. 18/3 uyarınca, taraflar gelmeseler bile inceleme yapılıp şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği-