Alacaklının takip dayanağı bonoların lehtarı olması ve 'borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiğini, tek imza ile keşide edilen ve alacaklıya verilen bonolar nedeniyle borçlu şirketin sorumlu olmayacağını' bilebilecek konumda olması halinde ağır kusurlu sayılacağını ve mahkemece 'borçlu yararına takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesi' gerekeceği-
Takip dayanağı bononun 'bedel' kısmının tahrif edilmiş olması halinde, alacaklının tahrifat öncesine ait bedel üzerinden takibe devam edebileceği-
Ehliyet konusunun kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle süreye tabi olmaksızın mahkemeden takibin iptalinin istenebileceği; borçlunun senedin düzenlenme tarihi itibariyle ehliyetli olup olmadığının bilirkişi rapor ile saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu bononun, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedellerinin ödeme aracı olarak verildiği konusunda taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı, bononun teminat olarak verildiğine ilişkin kira sözleşmesinde hüküm bulunmadığı gibi, senet üzerinde de bu yönde bir kaydın olmadığı, kaldı ki; borçlunun, teminat olarak verildiğine dair bir iddiada da bulunmadığı, borçlu, borca itirazını, ilk üç ayın kira bedeli peşin ödendikten sonra kalan ayların kira bedelleri için verilen senet nedeniyle bir üç aylık ödeme daha yaptığı, alacaklı ile anlaşarak kiralananı tahliye etmesi nedeniyle borcu kalmadığı iddiasına dayandırmakta, ancak; borçlunun iddiasının yargılamayı gerektirir nitelikte olduğundan dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı-
Borçlu tarafından açılan menfi tesbit davasında, icra takibini yapmış olan alacaklı taraf olmadığından, mahkemece verilmiş olan tedbir kararından etkilenmeyeceği-
Senet bedelinin, senette 'Yirmin' olarak belirtilmiş olmasının (20.00 ) TL olarak değil (20.000) TL olduğunun kabulü gerekeceğini, aksi halin kabulünün aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olacağı-
İcra mahkemesince “borca itiraz” üzerine mutlaka “duruşma açılarak inceleme yapılması gerekeceği; evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilemeyeceği-
Senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silintinin ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmünde sayılacağı-
Mahkemece İİK'nun 169/a-6. maddesi hükmüne aykırı olarak karar yerinde gerekçesi açıklanmadan %20 oranı aşılmak suretiyle alacaklı aleyhine %40 tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra mahkemelerinin, sınırlı yetkili mahkemeler olup, sahtelik iddiasını inceleme yetkilerinin de genel mahkemelere göre daha kısıtlı olduğunu, borçlular tarafından takibe konu senet hakkında C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunun ve henüz soruşturmanın devam ettiğinin saptanması halinde, HMK.' nun 209.maddesindeki şartlar oluştuğundan, sahtelik iddiasının sonucunun beklenmesi ve icra mahkemesince 'takibin durdurulmasına' karar verilmesi gerekeceği-