Kooperatifin kaşesi üzerindeki imza dışında bononun ön yüzüne konulan her imzanın aval şerhi sayılacağı; aval için sadece imzanın yeterli olup ayrıca ad ve soyadın yazılmasının gerekmediği, aval veren kimsenin, kimin için taahhüd altına girmiş ise, tıpkı onun gibi sorumlu olacağı-
Borçlunun, İİK'nun 169/a maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde çekin zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı icra mahkemesine başvurusunun, 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğinden bahisle takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
“İmza inkarı” nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikteki HMK.’nun 209. maddesinin değil İİK.’nun 170. maddesinin uygulanması gerekeceği, buna karşın; sahtelik iddiasının “imza inkarı” dışında bir nedene dayanması halinde, bu durumda İcra İflas Kanununda özel bir düzenleme bulunmadığından, sorunun HMK.’nun 209. maddesinin uygulanarak çözümlenmesi gerekeceği- Son durumda; C. Savcılığınca veya mahkemece ayrıca bir “tedbir kararı” verilmesi gerekmediği; borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce “sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması” gerekeceği, icra dairesinin bu konudaki olumsuz kararının borçlu tarafından süresiz şikayet(İİK.16/II.) konusu yapılabileceği, bu olasılıkta borçlu tarafından doğrudan doğruya icra mahkemesine de başvurulmasına yasal bir engel bulunmadığı, icra mahkemesinin bu başvuru üzerine, HMK.’nun 209/I maddesini re’sen dikkate alarak -hukuk mahkemesindeki (İİK. 72) veya ceza mahkemesindeki (TCK. 204,207,210)- sahtelik davası “bekletici mesele” yapılmadan “sahtelik davasında karar verilinceye kadar icra takibinin durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği
“İmza inkarı” nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikteki HMK.’nun 209. maddesinin değil İİK.’nun 170. maddesinin uygulanması gerekeceği, buna karşın; sahtelik iddiasının “imza inkarı” dışında bir nedene dayanması halinde, bu durumda İcra İflas Kanununda özel bir düzenleme bulunmadığından, sorunun HMK.’nun 209. maddesinin uygulanarak çözümlenmesi gerekeceği - Son durumda; C. Savcılığınca veya mahkemece ayrıca bir “tedbir kararı” verilmesi gerekmediği; borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce “sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması” gerekeceği, bu olasılıkta borçlu tarafından doğrudan doğruya icra mahkemesine de başvurulmasına yasal bir engel bulunmadığı, icra mahkemesinin bu başvuru üzerine, HMK.’nun 209/I maddesini re’sen dikkate alarak, sahtelik davası “bekletici mesele” yapılmadan “sahtelik davasında karar verilinceye kadar icra takibinin durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği-
İİK.'nun 169/a maddesi uyarınca taraflar gelmese bile hakimin yetki itirazını inceleyebileceği, HMK'nun 150.maddesi uygulanarak dosyanın işlemden kaldırılması ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Bonoda sorumluluğun tek bir imza ile doğması nedeniyle birden fazla atılan imzaların imza sahiplerini, duruma göre asıl borçlu veya aval veren konumuna sokacağını; keşidecinin imzası dışında, bononun önyüzüne atılan her imzanın 'aval' hükmünde olacağını, avalistin keşideci gibi borçtan sorumlu olacağı-
Bonolar üzerindeki lehtara ait olan ciranta imzasının, ciranta olarak görülen kişiye ait olmamasının, keşideci ve avalistin sorumluluğunu etkilemeyeceği-
Borçlular tarafından sunulan ödeme belgelerinde takip dayanağı bonolara atıf yok ise de; alacaklı yanca, ödemelerin kira borcuna karşılık yapıldığı, bonoların borçlular ile aralarında yapılan finansal kiralama sözleşmesinin kira alacağına karşılık alındığı ve alacağın temelde finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacak olduğunun kabul edildiği, kabul beyanı doğrultusunda inceleme yapılarak karar verileceği-