Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.'nun 294, 297, 298. maddelerine aykırı bir durum yaratacağı, ayrıca bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re'sen gözetileceği-
Vekilin -'ticari vekil' gibi- kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için, özel yetkiye sahip olması gerektiği-
Vekile verilen vekaletnamede çek düzenlemek için açıkça yetki verilmesinin zorunlu olduğu; 'çekin vekaleten imzalandığı' yazılmasa dahi vekalet verenin bu çekten dolayı sorumlu olacağı-
İcra mahkemesince “borca itiraz” üzerine mutlaka “duruşma açılarak inceleme yapılması gerekeceği; evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilemeyeceği-
Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı-
Çekin düzenlendiği tarih itibariyle, borçlu şirketin yetkili kimselerini gösterir ticaret sicil kayıtlarının celbi ile bu kayıtlarda yetkili gözüken kişilerin imza örneklerinin araştırılarak, bunlar üzerinde imza incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Aval veren kimsenin kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olduğu; aval veren kimsenin temin ettiği borç şekil eksikliğinden başka bir sebepten dolayı batıl olsa da, aval verenin taahhüdünün geçerli olduğu-
'Takip konusu çeklerde keşideci ve ciranta sıfatı ile isim ve imzasının bulunmadığı' itirazının, İİK.'nun 169/a. maddesinde düzenlenen 'borca itiraz' niteliğinde olduğu-
Alacaklının elinde bulunan takip konusu senedin arkasında '.... lira ödeme yapıldığı'na dair konulan kaydın alacaklıyı -altında kendi imzası bulunmasa dahi bağlayacağı-
Ticari vekile verilen vekaletnamede açıkça kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmiş olmadıkça, ticari vekilin imzaladığı senet nedeniyle şirketin sorumlu olmayacağı-