Borçlu olarak küçük çocuğa velayeten annesine ödeme emri gönderilmiş olması ve icra takibinin diğer borçlusunun da veli olan annenin olması halinde, ikisi arasında menfaat çatışması bulunduğundan TMK.'nun 426/2. maddesi uyarınca, vesayet makamının küçük borçluya bir 'temsil kayyımı’ ataması ve kayyum atandıktan sonra bu kayyuma yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi gerekeceği-
Borçlu tarafından sunulan 'borcun olmadığı itfa veya imhal edildiği'ne dair belgenin, takip konusu borç nedeniyle verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulmasının zorunlu olduğu-
Takip konusu senedin vade tarihinde yapılan değişikliğin tahrifat niteliğinde olup olmadığının bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenmesi gerekeceği-
Davacı şirketin azledilmiş dava dışı eski müdürünün görevine son verilmesinden sonra görevli olduğu döneme ilişkin bono düzenlediği iddiası ile açılan menfi tespit davasında, “takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına” yönelik istemin HMK. 209 uyarınca kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemelerinin, sınırlı yetkili mahkemeler olup, sahtelik iddiasını inceleme yetkilerinin de genel mahkemelere göre daha kısıtlı olduğunu, borçlular tarafından takibe konu senet hakkında C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunun ve henüz soruşturmanın devam ettiğinin saptanması halinde, HMK.' nun 209.maddesindeki şartlar oluştuğundan, sahtelik iddiasının sonucunun beklenmesi ve icra mahkemesince 'takibin durdurulmasına' karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak açık bir anlaşma olmaksızın kambiyo senedine bağlı bir borcun süresinin salt yeni bir senet düzenlenerek uzatılmasının yenileme anlamına gelmediği; ne var ki 'eski kambiyo senedinin iadesi karşılığında daha uzun süreli yeni bir kambiyo senedi verilmesi' yönündeki anlaşmanın yenileme mahiyetinde olduğu-
Vesayet altındaki kişinin, kambiyo taahhüdü altına girmesinin vesayet makamının iznine bağlı olduğunu, böyle bir izin verilmiş olmadıkça vesayet (hacir) altındaki kişinin senet bedelinden sorumlu tutulamayacağı-
Alacaklının bonoya dayalı alacağı için sözleşmede belirtilen oran üzerinden temerrüd faizi isteyebileceği, bunun için sözleşmede takip konusu senede açıkça atıf yapılmış olması gerektiği-
Taraf teşkilinin dava şartlarından olduğu, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınacağı; borçlunun adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi tesbit edilerek, bu adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/II maddesine göre usulüne uygun duruşma davetiyesinin tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların gelmemesi halinde, ‘dosyanın işlemden kaldırılmasına’ karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece takip konusu çekin keşide tarihi itibariyle borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili kişinin imzaları toplanarak bilirkişi incelmesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-