Borçlunun icra mahkemesine başvurusu çekte borçlu ilişkisi olmaması nedeniyle borçlu olmadığına yönelik olup, başvurunun bu haliyle borca itiraz niteliğinde olduğu- Borca itirazın yerinde görülmesi halinde, İİK. mad. 169/a-5 gereğince itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin İİK.nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı çekin ön veya arka yüzünde senedin teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama olmadığı gibi alacaklının senedin teminat senedi olduğu yönünde bir kabul beyanı da bulunmadığından, mahkemece borçlunun borca itirazını İİK. mad. 169/a kapsamında bir belgeyle kanıtlayamadığından istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Takibe dayanak bonoların düzenlenme ve vade tarihlerinde tahrifat yapıldığı iddiasının bilirkişi incelemesi yaptırılarak incelenmesi gerektiği-
Alacaklı tarafından takip borçluları hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlandığı, ödeme emrinin, diğer takip borçlusuna İstanbul adresinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine itiraz etmediği, itiraz eden borçlunun ise, diğer takip borçlusu yönünden İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleştikten sonra yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşıldığından, HMK. mad. 7/1 gereğince; itiraz eden borçlu yönünden İstanbul İcra Müdürlüğünde takip yapılmasında isabetsizlik olmadığı-
Vade tarihlerinden itibaren üç yıllık süre geçtikten sonra takibe geçilen bonolar yönünden zamanaşımının oluştuğu ve bu bonolar yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Dekontlarda takip konusu bonoya açıkça atıf yapılmadığı, alacaklının bu ödemelerin takip konusu bonoya ilişkin olduğu yönünde bir kabul beyanı da bulunmadığı anlaşıldığından, ödeme iddiasında bulunan borçlular borca itirazlarını İİK. mad. 169/a uyarınca belgeyle kanıtlayamadığı ve bu durumda, mahkemece itirazın reddi gerektiği-
Borçlunun ''...borca karşı kısmi itirazlarımın kabulüne ...'' şeklindeki ifadesiyle borcu kabul edip ödediğini ileri sürdüğünden, "takibin iptaline" karar verilemeyeceği- Borçlu tarafça ödemeye ilişkin iddiasını ispata yarar İİK'nun 169/a maddesi anlamında yazılı bir belge de sunulmadığına göre itirazın reddi gerektiği, kısmi kabule rağmen, bononun kambiyo senedi vasfı taşımadığından bahisle takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, borçlunun çek tazminatı, çek komisyonu ve ihtiyati haciz vekalet ücreti ile birlikte zamanaşımı itirazına yönelik itirazlarının da incelenmesi gerektiği-
Borçlunun itirazına dayanak yaptığı ihtarnamenin İİK. mad. 169/a maddesi anlamında bir belge olmadığı, alacaklının takip konusu bononun kira farkı nedeniyle borçludan alındığını beyan etmş olup, borçlunun teminat iddiasının kabulü yönünde açık bir beyanı olmadığından ve borçlu tarafından, dosyaya, "senedin teminat için verildiğine" dair bir yazılı belge sunulmadığından ve senet üzerinde teminata ilişkin bir şerh de bulunmadığından senedin teminat senedi olduğunun kabul edilemeyceği-
Senet lehdarı ile takip alacaklısı cirantanın baba-oğul olduğu dikkate alındığında alacaklının, senedin gerçek miktarını bilebilecek konumda olduğu- Borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabul edildiği ve itiraz dilekçesinde de tazminat talebinin bulunduğu gözetilerek, İİK. mad. 169/a-6 uyarınca, tahrifat sonucu artırılan alacak tutarının %20'sinden aşağı olmamak üzere borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği-