Borçlunun icra mahkemesine takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı şeklindeki başvurusunda, borçlunun yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra, icra mahkemesine başvurduğunun görüldüğü, o halde, mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı şikayetinde uygulanan maddeler gereğince icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun icra mahkemesine zamanaşımı itirazı şeklindeki başvurusunda, borçlunun ise yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra icra mahkemesine başvurduğu görüldüğünden, mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayetinde uygulanan maddeler gereğince icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onanması gerekeceği, onanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılacağı, takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde, senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekeceği- Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verildiği-
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesinin aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılması gerekeceği-
İmzaya ve borca itirazla birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve buna bağlı olarak icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılması da talep edildiğinden, icra mahkemesince, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin düzeltilmesi, buna göre, süresinde olması halinde borçlunun itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesinin gerekli olduğu-
İcra mahkemesi hakiminin, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı vereceği, bu nedenle, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekeceği, TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için üç yıllık zamanaşımının öngörüldüğü-
Dosya borcunun borçlu tarafından ödenmiş olması borçlunun itirazlarının incelemesine engel teşkil etmeyeceği-
Takibin şekline göre, borçlunun borçlu olunmadığına yönelik icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 168/5, 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılmasının zorunlu olduğu-
