Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesinin aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılması gerekeceği-
İmzaya ve borca itirazla birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve buna bağlı olarak icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılması da talep edildiğinden, icra mahkemesince, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin düzeltilmesi, buna göre, süresinde olması halinde borçlunun itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesinin gerekli olduğu-
İcra mahkemesi hakiminin, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı vereceği, bu nedenle, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekeceği, TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için üç yıllık zamanaşımının öngörüldüğü-
Dosya borcunun borçlu tarafından ödenmiş olması borçlunun itirazlarının incelemesine engel teşkil etmeyeceği-
Takibin şekline göre, borçlunun borçlu olunmadığına yönelik icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 168/5, 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılmasının zorunlu olduğu-
Takip dayanağı çekte borçlu şirketin cirosunun iptal edilmiş olmasına rağmen alacaklı bu durumu bilerek itiraz eden borçlu hakkında takip yaptığından kötüniyetli ve kast veya ağır kusurlu olması nedeniyle İİK'nun 169/a-6. maddesi gereğince alacaklı aleyhinde %20'den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmetmek gerekeceği-
Borçlu diğer itirazlarının yanı sıra, ........ İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunduğu, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği ancak yetkili icra müdürlüğünün hüküm kısmında belirtilmediği görüldüğünden, verilen kararın HMK.'nun 297. maddesine uygun bir karar olmadığı-
Yetki sözleşmesi yapılmasında, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmasının arandığı, sözleşmenin konusunun ticari iş olmasının, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermeyeceği-