İcra emri tebliği üzerine İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581 ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, sadece bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptali ile yetinilmesi gerekeceği-
İcra kefaletine ilişkin tutanakta şikayetçinin; “...dosya borcunun tamamına, fer'ilerine, avukatlık ücretine, faizine,icra masraflarına,ihtiyati haciz masraflarına şahsım olarak kefil oluyorum...” diyerek tutanağı imzaladığı, herhangi bir borçlu adını dile getirmediği, durum bu olunca kefaletin tüm dosya borcuna yönelik olup; bu kefaletin borçlulardan sadece biri için verildiğini kabule olanak bulunmadığı, bu nedenle icra kefaletinin her iki borçlu yönünden verildiğinin kabulü gerekeceği, bu durumda, asıl borçlulardan şirket yönünden takip kesinleştikten sonra icra kefiline icra emri tebliğ edilmesinde yasaya aykırılığın olmadığı- İcra kefaleti kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunun 125. ve aynı hükme karşılık yürürlükteki 6098 sayılı TBK'nun 146. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, kambiyo takibinin asıl borçlular hakkında zamanaşımı yönünden icranın geri bırakılmasına veya takibin durdurulmasına karar verilmesinin dahi icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği-
İİK.’nun 38.maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olup; icra kefaletinin geçersizliğine yönelik iddia, yargılamayı gerektirdiğinden ve dolayısıyla genel mahkemede ileri sürülebileceğinden dar yetkili icra mahkemesinde, tartışılma ve değerlendirilme olanağının bulunmadığı, ancak, İİK.'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin, yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekeceği-
İcra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup; icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptalinin talep edilemeyeceği, ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olmasının gerekeceği-
İİK.’nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olup; icra kefaletinin geçersizliğine yönelik iddianın, yargılamayı gerektirdiğinden ve dolayısıyla genel mahkemede ileri sürülebileceğinden dar yetkili icra mahkemesinde, tartışılma ve değerlendirilme olanağının bulunmadığı, ancak, İİK.'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin, yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekeceği-
İlam mahiyetindeki belgelerin; mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler olduğu-
İcra kefalet tutanağında alacak miktarı gösterildiğinden ve şikayetçinin kefaleti tüm dosya borcuna ilişkin olduğundan kısmi kefalet durumunun söz konusu olmadığı- Kefaletin haciz baskısı altında verilmesi nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülmesi icra mahkemesinde tartışılamayacağı, geçerli olan kefalet nedeniyle asıl alacaklı hakkındaki takip kesinleştikten sonra alacaklı talebi üzerine düzenlendiği ve tebliğ edildiği anlaşılan icra emrinin usulüne uygun olduğu-
İcra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu- İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden ve genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olduğundan, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptalinin talep edilemeyeceği-
İcra kefilliğinin iptalinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği- İcra kefaletine ilişkin tutanağın TBK 583 ve 584 şartlarında düzenlenmemesi halinde, icra emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-