Hisse devir bedelinden kaynaklanan alacağa ilişkin takip dayanağı belge ilam niteliğinde olmadığı gibi, İİK. mad. 38 kapsamında ilam niteliğinde belge de sayılamayacağı, bu nedenle ilamsız takip yapılmasında yasal engel bulunmadığı-
Takip dayanağı 1581 s. Tarım Kredi borç senedi ilam niteliğinde olup belgedeki imza inkar edilemeyeceği, edilmesi halinde ise icra mahkemesinde imza incelemesi yapılamayacağı-
İcra kefilinin borcunun icra kefaletinden kaynaklandığı, icra kefaletinin ise ilam niteliğinde bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi hallerde İİK'nun ilgili maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı-
İcra kefalet işleminin geçersiz olduğu iddiasının incelenmesinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği- Borçlu hakkındaki takip kesinleşmeden icra kefaleti alındığından mahkemece, icra emrinin iptali yerine, icra kefaletinin iptaline şeklinde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şartlara uygun olarak yapılmış olması gerektiği- Şikayetçi icra kefilinin, kefalet tarihinde evli olup olmadığı, evli ise eşinin kefilliğe ilişkin rızasının bulunup bulunmadığı hususlarının TBK.'nun 584. maddesinde belirtilen şartlar çerçevesinde araştırılması gerektiği-
Yurtdışı sigorta mercii tarafından ödenen gelir, aylık ve ödeneklerin haczi için, takibin kesinleşmiş olmasının ve -5580 s. K.'nun değişik 93. maddesinin yürürlük tarihi olan- 28.02.2009 tarihi sonrasında borçlunun haciz tarihinden önce hacze muvafakatinin arandığı- İcra kefilinin kendisi yönünden henüz takip kesinleşmeden maaş haczine muvafakat etmesinin geçersiz olduğu- Davalı olarak gösterilen şirketin davalı sıfatı bulunmadığından bu şirket yönünden davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Usulüne uygun icra kefaleti olsa da, hakkında takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleşmedikçe icra kefiline icra emri çıkarılamayacağı ve borç miktarının kesinleşmemesi halinde takibin devamının da mümkün olmadığı- İcra kefaletine ilişkin olarak, "icra kefilinin eşinin rızasının alınmadığı iddiası"nın ancak ilgilisince ileri sürülebileceği, bu husus icra müdürünce resen dikkate alınamayacağı-
İİK'nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilâmların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olup, icra kefaletine ilişkin başvuruların ilama aykırılık iddiası niteliğinde bulunduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi oldukları- İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekeceği-
Mahkeme kararında yer verilen kredi borç senetlerinin İİK. 38. maddesinde sayılan belgelerden olmadıkları, noterce tasdik edilmedikleri ve ihtiyar heyeti üyelerinin çoğunluğunun tasdikinin de mevcut olmadığı, bu haliyle takip konusu sözleşme ve borç senetlerinin ilam niteliğini haiz olmadıkları gerekçesi ile takibin iptaline dair verilen hükmün doğru olmadığı-
Birleşik Fon Bankası'nın 5411 s. Bankalar Kanunu'nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu-