Takip asıl borçlu yönünden kesinleştikten sonra icra kefiline icra emri gönderilmiş ise de, "icra kefilinin el yazısı ile icra kefaleti verilmediği" anlaşıldığından, bu eksiklik nedeniyle "kefaletin geçersiz olduğun"un kabulü gerekeceği- İcra kefaletinin geçersizliği ve iptaline karar verilmesi icra mahkemesinin görev alanı dışında olup, "icra kefiline çıkarılan icra emrinin ve buna bağlı olarak icra kefiline ait mallara konulan haczin iptali"ne karar vermekle yetinilmesi gerekirken icra kefaletinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri kağıtları ve her türlü taahhütname ve sözleşmelerin ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy ve mahalle ihtiyar heyeti tarafından parasız olarak tasdik olunacağı, bu suretle tasdik olunan senet ve belgelerin İcra İflas Kanunu'nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmünde oldukları-
Takibe dayanak borç senetlerinde 1 muhtar ve 2 aza imzası bulunduğundan, senetlerin ilam niteliğinde olduğunun kabulü gerekeceği, genel mahkemelerde açılacak dava yolu ile kooperatif senedi iptali edilmedikçe dar yetkili icra hukuk mahkemelerinde imza itirazının ileri sürülemeyeceği, yani Yasa'nın aradığı şekil ve koşulları taşıyan dayanak belge genel mahkemelerce iptali edilmediğinden ilamlı takibe konu edilebileceği-
İİK'nun 'ilam mahiyetini haiz belgeler' başlıklı 38. maddesinde; 'icra dairesindeki kefaletlerin, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olacağı ve bu kefaletlerin müteselsil kefalet hükmünde olduğu' düzenlemesinin yer almakta olduğu- Müşterek imza ile temsil edilen şirkette tek yetkilinin şirket adına tek başına icra kefili olmasına ve şirkete icra emri gönderilmesine yasal imkan olmadığı-
İcra emri tebliği üzerine, İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581 vd. maddeleri kapsamında, "icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği" değerlendirilerek, "ilamlı takibe konu edilemeyeceği"nin belirlenmesi halinde, "kefaletin geçersizliğine veya iptali"ne değil, "sadece bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin iptali"ne karar vermekle yetinilmesi gerekeceği-
İcra kefaletinin borçlar kanununa göre geçerli olmadığına icra emri gönderilemeyeceği şikayetinin, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığı şikayet olup süresiz şikayete tabi olduğu-
İcra kefilliği nedeniyle maaştan yapılan ve davalı şirkete ödenen kesintilerin, davalıdan tahsili istemine ilişkin davada, davalının "tacir" olduğu, bir taraf için ticari olan işin diğer taraf içinde ticari sayılacağından, davacının alacağını avans faizi ile tahsilini isteyebileceği-
Kefalet sözleşmelerinin geçerliliği için öngörülen şekil şartlarının icra kefaletleri hakkında da uygulanacağı- Sadece usulüne uygun olarak verilen icra kefaletleri ilam hükmünde belge sayılacağından, kefaletin TBK’nun 583 ve 584. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmış olmasının zorunlu olduğu-
İcra kefalet tutanağında, haciz tutanağının başlık kısmında "alacak miktarı" gösterilmiş ve tutanağın son kısmında borçlu şirketin o tarihteki ortağı el yazısı ile "dosya borcunun tamamına kefil oluyorum. 22.07.2014" yazarak imzalamakla yasada aranan şekil şartı (TBK. mad. 583) yerine getirilmiş olduğundan, icra mahkemesince, bu konudaki şikayetin reddine karar vermek gerekeceği-
Kısa karara dayalı olarak ilamların icrası yolu ile takip başlatılmayacağı-