Şikayetçi 3. kişinin, borçlunun tahliyesi için başlatılan takipte, tahliyesi istenen gayrimenkulün kendileri tarafından kullanıldığını, ilama konu dava tarihi öncesinden beri burayı işlettiklerini ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği davada, şikayetçi İİK mad. 27'de belirtilen nitelikte bir belge ile işgalde haklı olduğunu ispatlayamadığından tahliye ilamının kendisine karşı infazının yapılmasında bir usulsüzlük bulunmayıp şikayetin reddi gerekiği-
HMK.nun 26.maddesi gereğince hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği ve bu durumun kamu düzeniyle ilgili olduğu-
Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sistemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işleminin yapılamayacağı-
Taraflar arasında yurt hizmeti verilmesi için sözleşme düzenlendiği, sözleşmede kararlaştırılan bedelin taksitler halinde ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığı halde tek bir senet halinde kambiyo senedi düzenlendiği uyuşmazlık konusu olmadığı gibi tarafların da kabulünde olup, davalının bu senet nedeniyle yapılan takip üzerine senedin iptali, bu takip ve senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali talebinde bulunduğu, mahkemece senedin iptaline karar verildiğine göre takip nedeniyle borçlu olunmadığı yönünde ayrıca ve açıkça gerekçesiyle birlikte hüküm kurulması gerektiği-
Mirasçılık belgesinin ipkası talep edildiği ve mahkemece bozma öncesi hükümde iş bu mirasçılık belgesinin ipkasına karar verildiğinden, bozma ilamına uyularak verilen kararda ipkası talep edilen mirasçılık belgesi hakkında olumlu olumsuz karar verilmesi gerekeceği-
Kira parasının tespitine ilişkin davada, hakimin taleple bağlı olduğundan, talep edilenden daha azına ya da fazlasına hükmedilmesinin mümkün olmadığından söz edilemeyeceği- Saptanan bedel dava dilekçesinde talep edilen miktarın üzerinde ise de, tespiti istenen kira parası mahkemece yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu ortaya çıkacağından belirlenen miktara ilişkin davanın ıslah edilmesi gerekmediği gibi, davacının talep sonucundan uzaklaştığı iddiasının kabul edilemeyeceği-