Hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar vermemesi gerekeceği-
Mahkemece, davalı tarafından ödeme yapılan kişilerin adının geçtiği veresiye fişlerindeki mal tutarları toplamı üzerinden hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu bu kişilere yapılan ödemeler toplamına hükmedilmesinin doğru olmadığı gibi davacı yanca dava dilekçesinde faiz talep edildiği halde faizin başlangıcı yönünden talep aşımı sonucunu doğuracak biçimde yazılı şekilde hüküm kurulmasının da isabetsiz olduğu-
HMK 26. maddesine aykırı olacak şekilde talep aşılarak icra takibinin takip tutarı ile devamı yönünde hüküm kurulmasının yerinde olmayacağı-
Mahkemece taleple bağlı kalınarak davalının işlemiş faiz ve faiz oranına ilişkin itirazının iptaline karar verilmesi gerekirken asıl borcu da kapsayacak şekilde itirazın iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada, hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başkasına karar veremeyeceği hükmü gözden kaçırılarak talep aşılacak şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacı vekilince dava dilekçesinin netice ve talep kısmında takip konusu alacağa reeskont faizi yürütülmesi ve %20 oranında icra inkar tazminatı talep edildiği halde kabul edilen asıl alacağa avans faizi yürütülmesi ve icra inkar tazminatına %40 oranında hükmedilmesinin talep aşımı niteliğinde olduğu ve bu şekilde hüküm tesisinin HMK'nın 26/1 maddesine aykırı olduğu-
İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz birbirinden tamamen farklı olduğu, ihtiyati tedbir isteminin aynı zamanda ihtiyati haciz istemini de kapsadığından söz edilemeyeceği- İhtiyati haciz isteği bulunmamasına rağmen, ihtiyati haciz kararı verilmesi olanağının bulunmadığı- Davacının " böbreğinin gereksiz yere alındığı"na ilişkin iddialarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, tarafların kusur ve sorumluluk oranları ile varsa zarar miktarlarının henüz belirlenmediği anlaşıldığından, İİK.'nın 257. maddesindeki şartların henüz gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-
Borçlunun tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi yönündeki talebi aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
HMK'nın 26/1 maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. " hükmünün bulunduğu; davacının talebi dışında karar verildiğinden hükmün bozulması gerektiği-