Davacılar, miras payları oranında tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle eldeki birleştirilen davayı açtıkları hâlde, birleştirilen davaya konu taşınmazın davalı Y. adına tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, HUMK.nun 74. (HMK.nun 26.) madde hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, dava tarihi itibari ile davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği gözardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tapu kayıt maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti ve kayyımlığın kaldırılması istekleri-
Akıl hastalığı sebebine dayalı bir boşanma davası olmadığından, delillerin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası çerçevesinde değerlendirilip, hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekeceği –
Mahkemece yapılan inceleme sonucunda düşük süt veriminden ötürü zararın, davacının bildirdiği miktardan daha fazla bir miktar olduğu kabul edilerek, davacının talebinin aşılması sonucunu doğuracak ve 6100 sayılı HMK 26/1'e aykırı şekilde, bu miktarın hüküm altına alınmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İdare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili davasında, davalı tarafça aynı taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemli olarak dava açılmışsa da, sözü edilen dava ile bu dava birleştirilmediği gibi, ecrimisil ile ilgili açılmış bir dava bulunmadığı, şartları müsait olması durumunda ecrimisil konusunda her zaman ayrı bir dava açılabilmesinin mümkün bulunması ve HMK'nun 26. maddesi de gözetilerek, ecrimisil ile ilgili bir karar verilmemesi gerekirken re’sen bilirkişi kurulundan ecrimisile yönelik ek rapor aldırılarak, ecrimisil bedeline hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise, aynı konunun (uyuşmazlığın) yeni bir dava konusu yapılmasının mümkün olmadığı (olumsuz dava şartı)- Çünkü aynı konuda iki dava açılmasında davacının hukuken korunmaya değer bir menfaati olmadığı gibi çelişik kararlar çıkması olasılığı karşısında da benimsenemeyeceği -
Davacının dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde faiz talebi olmadığı halde mahkemece hüküm altına alınan ecrimisile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasının yerinde olmadığı-
Mahkemenin tarafların talepleriyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vermek zorunda olduğu, taraf istemleri hakkında bir karar verilmemesinin yargılama ilkelerine uygun düşmeyeceği- Birleştirilen davada davacı B.ye temliken tescil isteminin kabul edilmemesi durumunda ikinci kademede temliken tescile konu binaya yaptığı giderlerin tahsilini istediği, temliken tescil isteminin reddine karar verildiği, ancak davacının ikinci kademedeki istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, mahkemece, davacının ikinci kademedeki istemi hakkında bir karar verilmemesinin doğru görülmediği-
Hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- Çekişme konusu taşınmazda davalının kayıtla ilgisi bulunmadığı halde davalının mutlak el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken davacı payı oranında el atmanın önlenmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-