İİK’nun 45. maddesinin ‘borçlu’lar için getirilmiş bir hüküm olduğu, BK’nun 487. (şimdi; 586.) maddesi gereğince ‘müteselsil kefil’ler hakkında uygulanmayacağından, alacaklının her iki takibe aynı zamanda geçmesinde hukuki isabetsizlik bulunmadığı–
Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede bağlanmış olan alacaklının, alacak rehinle temin idilmiş olsa bile, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte bulunabileceği-
Tüketici kredilerinde; alacağın ipotek ile teminat altına alınması halinde, alacaklının, aynı borcun kefillerinden ancak ipotek miktarını aşan kısmı isteyebileceği–
Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde, tüm alacak için ‘tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile’ haciz yolu ile takip yapılabileceği–
«Alacaklının İİK.'nun 45. maddesine aykırı davrandığı» biçimindeki iddianın şikayet niteliğinde olduğu, doğrudan doğruya icra mahkemesine bildirilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı–
İİK’nun 45. maddesinin kamu düzeni ile ilgili olduğu, bu nedenle, «alacağı rehinle teminat altına alınmış olan alacaklının önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması gerektiğine»ne deyinen şikâyetin süreye bağlı olmadığı -İİK. mad. 45 hükmünün kamu düzeni ile ilgili olduğu, bu nedenle rehinle teminat altına alınmış bir alacağın haciz yolu ile takip edilmesi halinde, takibin «süresiz şikâyet» yol ile iptali gerekeceği)–
İİK. 45’e dayalı olarak «ipoteğe rağmen genel haciz yoluyla yapılan takibin iptali» istemiyle yapılan şikayet hakkınca, icra mahkemesince taraflar duruşmaya gelmemiş dahi olsalar karar verilmesi gerekeceği, «dosyanın işlemden kaldırılmasına» karar verilemeyeceği–
Gerek İİKnun 45. maddesindeki gerekse İİK.’nun 257/I. Maddesindeki düzenlemelerin ‘borçlu’ ile ilgili düzenlemeler olduğu, ‘kefiller’ ile ilgili olmadığı; bu nedenle alacaklılar tarafından önce rehine başvurmadan sözleşmenin müşterek ve müteselsil borçlu ve kefilleri hakkında- BK’nun 487. maddesi uyarınca- ihtiyati haciz kararı istenebileceği–