kredi sözleşmesine dayanılarak genel haciz yoluyla müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan müşteki borçlular hakkında takip yapılmasına engel bir hal bulunmadığı-
Davanın reddine veya kabulüne dair karar tefhim edildikten sonra bundan dönülerek yeni ve bundan farklı bir hüküm kurulamayacağı gibi, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılması ve kısa kararla çelişik olmaması da gerekli olup; aksinin kabulünün mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve yasalarda yer alan açık kurallara da aykırılık oluşturacağı-
Alacağın rehin tutarı ile karşılanabilir bir miktar bulunduğu gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması karşısında tüm alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile haciz yolu ile takip yapılabileceği-
Kambiyo senedine dayanan alacak için, ipotek olsa bile ihtiyati haciz kararı verilebileceği-
BK.nun 487. maddesi hükmüne ve dayanak kredi sözleşmelerine göre, kefil N. A. A. aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip yapılmasında bir isabetsizlik olmadığı-
Kredi sözleşmesine dayanılarak genel haciz yoluyla müşterek borçlu ve müteselsil kefil hakkında takip yapılmasına engel bir hal bulunmadığı-